Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/1178 Esas 2011/1763 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1178
Karar No: 2011/1763
Karar Tarihi: 01.03.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/1178 Esas 2011/1763 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2010/1178 E.  ,  2011/1763 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalı işveren nezdinde 01.05.2000-15.11.2008 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, davacının 01.05.2000 ile 15.11.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, istemin kısmen kabulü ile davacının davalı Kooperatife ait iş yerinde 26.08.2004-15.11.2008 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti ile fazla istemin reddine karar vermiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalı Kooperatif adına işlem gören ... sicil nolu iş yerinde 01.07.2006 tarihinde çalışmaya başladığını gösterir giriş bildirgesinin Kuruma verildiği ve 01.07.2005-30.11.2005 tarihleri arasında kesintisiz 150 gün, 06.07.2006-31.07.2008 tarihleri arasında kesintisiz 386 gün çalışmasının Kuruma bildirildiği, bildirimlere uygun olarak da primlerinin ödendiği, bildirimlerin yapıldığı davalı kooperatif adına tescilli ... sicil nolu iş yerinin 26.08.2004- tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında alındığı, 2006 yılı 7 alı ile 2008 yılı 12 ayları arasındaki döneme aiit dönem bordrolarının gönderildiği anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren geçici 7. maddesinde, bu Yasanın yürürlük tarihine kadar 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Yasa ile mülga 2926 sayılı, 5434 sayılı Yasalar ile 506 sayılı Yasa"nın geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Yasa hükümlerine göre değerlendirileceği yönündeki hükmün öngörülmüş olması ve genel olarak yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesidir. Bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Sosyal Güvenliğe yönelik bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği araştırılmalı, işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, süreklimi kesintilimi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri dikkate alınmalı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerindeki çalışmaları dava konusu sürede süreklilik arz eden işyeri çalışanları ile kayıt ve araştırma yolu ile belirlenmiş komşu ve yakın işyerinden tanıklar dinlenilmeli, çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıkça belirlenmelidir.
    Somut olayda davacının, davalı Kooperatif adına tescilli ... sicil nolu iş yerinden uyuşmazlık konusu dönem olan 01.05.2000-15.11.2008 tarihleri arasındaki sürenin tümününde Kuruma verilmiş dönem bordrolarını davalı Kurumdan istenmeden, 2006 yılı 7 ayı ve sonraki döneme ait bordroları ile yetinilerek sonuca gidilmesi doğru değildir.
    Yapılacak iş; davalı Kooperatif adına tescilli ... sicil nolu iş yerinden uyuşmazlık konusu dönem olan 01.05.2000-15.11.2008 tarihleri arasındaki sürenin tümününde Kuruma verilmiş dönem bordrolarını davalı Kurumdan istemek, dönem bordrolarında çalışmaları görülen tanıkların beyanlarına başvurmak, dönem bordrolarının bulunmaması yada bordro tanıklarının adreslerinin tespit edilemediği ya da beyanları ile yetinilmediği takdirde, davacının varsa bildiği komşu iş yerlerini sormak, ayrıca Kurumdan bilgi alınarak veya Emniyet yoluyla yaptırılacak araştırma sonucu iş yerine komşu veya yakın işyerlerinden belirlenen çalışanların ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurmak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma nedeni ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgiliye yükletilmesine, 01.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara