Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/1187 Esas 2011/1757 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1187
Karar No: 2011/1757
Karar Tarihi: 01.03.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/1187 Esas 2011/1757 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2010/1187 E.  ,  2011/1757 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş"nin 2003-2007 yılları arasındaki çeşitli dönemlere ait prim asıl ve gecikme zammı borçları nedeni yapılan 2007/16563, 2007/16564, 2007/16565 nolu takip dosyası ile hakkında çıkarılan 3 adet ödeme emrinin yasal dayanağı olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptalini istemiştir.
    Mahkemece, 6183 sayılı Yasanın 35 maddesi gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 17.12.1973 tarihinde tescil edilen ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş"nin Yönetim Kurulu Başkanlığına en son 26.06.2007 tarihinde seçildiği, prim borcu nedeniyle takibe geçilen ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş"nin 2005, 2006, 2007 yıllarına ait ait prim borcu nedeniyle şirket yetkilisi olarak davacı hakkında 09.07.2007 tarihinde 2007/16563, 2007/16564, 2007/16565 nolu takip dosyası ile çıkarılan 3 adet ödeme emri gönderildiği anlaşılmaktadır
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa"nın 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkesine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesine göre Anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir.
    Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa"nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerince tahsil edileceği bildirilmişse de 506 sayılı Yasa 6183 sayılı Yasa"ya nazaran özel bir yasa olup uygulanma önceliğine sahiptir.
    Davaya konu ödeme emrinin ilişkin olduğu prim borçlarının ait olduğu dönemde davacının ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş"nin yönetim kurulu başkanı ya da yönetim kurulu üyesi olup olmadığı ,yönetim kurum başkanı olmayıp üyesi ise şirketi temsil ve ilzam yetkisine sahip olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
    Yapılacak iş; borçlu şirketin kayıtlı bulunduğu Ticaret Sicil Memuluğundan davacının hangi tarihler arasında şirket yönetim kurulu başkanı ya da Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptığını sormak, 506 sayılı Yasa’nın 80/12.maddesine göre davacının ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş"nin yönetim kurulu başkanı ya da yönetim kurulu üyesi olduğu dönemlere ilişkin prim borçlarından sorumlu olup olmadığını belirlemek ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara