Esas No: 2012/5055
Karar No: 2012/6395
Karar Tarihi: 10.09.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5055 Esas 2012/6395 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında 122 ada 6 parsel sayılı, 15.857,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve parsel üzerindeki ev ahır ve samanlığın ... oğlu ..."ın kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... babasının isminin Hüseyin olduğunu tapu kaydında yanlış yazıldığını belirtip düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve tutanağın beyanlar hanesindeki ..."ın baba isminin Hüseyin olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın baba adının yanlış yazıldığı kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Kural olarak kadastro davalarının tespit malikine yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı dava dilekçesinde tespit maliki olarak Hazine yerine Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yönelterek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin Tapu Sicil Müdürlüğü değil, Hazine olduğu belirgin olup; bu durumda temsilcide hata yapıldığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan, mahkemece bu husus re"sen gözetilmek suretiyle tutanak maliki olan Hazinenin davaya usulünce dahil edilmesi için davacı tarafa olanak verilip, taraf teşkili sağlandıktan ve bildirilecek tüm delilleri toplandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.