21. Hukuk Dairesi 2010/12510 E. , 2011/1746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin Bağ-Kur prim kesintilerinin Kurum hesabına yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 12.2.2004 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının eşi murisi Mustafa Kocatürk"ün Bağ-kur prim kesintilerinin Kurum hesabına yatırıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğunun ve davacının 12.2.2004 tarihi itibariyle ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının eşi murisi ... 1.10.1995 tarihi ile ölüm tarihi olan 12.2.2004 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur. Ancak “ davacıya murisinin mahkememizce belirlenen 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığına dayanarak davalı Kurum tarafından ve prim borcu yatırıldığında ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine” şeklinde şarta bağlı hüküm kurulması hatalı olmuştur.
HUMK"nun 389. maddesinde, Mahkeme kararında taraflara yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulamaz. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir.
Yapılacak iş; davacının ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin yasal koşulların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğini tüm unsurlarıyla birlikte araştırıp, prim borcu var ise, gerekirse prim borçlarını ödemesi için davacıya önel vererek, anılan borcunu ödeyip ödememesi durumuna göre, tahsis koşullarını değerlendirdikten sonra, bu konuda açık ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde şarta bağlı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.