Esas No: 2012/4049
Karar No: 2012/6364
Karar Tarihi: 10.09.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4049 Esas 2012/6364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında 146 ada 41 parsel sayılı 261,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın bahçe vasfı ile kullanıcısı bulunamadığından Hazine adına tespiti yapıldığı şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 146 ada 41 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Mahkemece, 18.04.2011 günlü oturumda davacıya delillerini bildirmesi için süre verilmiş, verilen süre içerisinde davacının delillerini bildirmemesi ve davanın isbat edilememesi nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Ara kararının hukuki sonuç doğurması için yasaya uygun bulunması gerekmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28/2. maddesinde "davacı gerçek ve tüzel kişiler dava sebep ve delillerini dilekçelerinde bildirmek zorundadır. Dilekçede bu husus bildirilmemişse hakim gönderilecek davetiyeyle dava sebep ve delillerini bildirmesini davacıya tebliğ eder davacı ilk duruşma oturumuna kadar dava sebep ve delillerini dilekçeyle veya ilk oturuma gelmek suretiyle bildirmez ise hakim davanın açılmamış sayılmasına ve tesbit gibi tescile karar verir. Bu hüküm davetiyede açıkça belirtilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacı adına çıkartılan davetiye üzerine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28/2. maddesinde belirtildiği şekilde meşruhat verilmemiştir. Bu durumda mahkemece yasal olmayan ihtarat gereğince davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tescile karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 10.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.