(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2011/16194 E. , 2012/4478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 124 ada 6 parsel sayılı 969,67 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığındanHazine adına tespit edilmiş; beyanlar hanesine ..."ın 2001 yılından beri kullanımında olduğu şerh verilmiş, 112 ada 2 parseli sayılı 23616,80 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığından Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine ..."ın 2002 yılından beri kullanımında olduğu şerh verilmiş, 112 ada 1 parsel sayılı 15486,70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığından Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine ..., ..., ... ve ..."ın 2002 yılından beri kullanımında olduğu şerh verilmiştir. Davacılar taşınmazın kök murislerinden kaldığı ve taşınmazlarda kendi hisselerinin de bulunduğunu bildirerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddinde, 124 ada 6 , 112 ada 1 ve 112 ada 2 parsellerin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesinde “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer aldığı halde mahkemece 2924 sayılı Yasanın 11. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacılar, taşınmazların mirasbırakandan intikal ettiğini iddia etmektedir. Mahkemece taraflara delillerini bildirmeleri için uygun bir önel verilmeli, bundan sonra mahallinde yapılacak keşifte yerel bilirkişi, tutanak tanıkları ve taraf tanıklarından taşınmazların kullanımı konusunda ayrıntılı beyan alınmalı, taşınmazların kim tarafından kullanıldığı, zilyetliğin ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği araştırılmalı, taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığının anlaşılması halinde, davalarının çekişmeli parseller üzerindeki kullanımlarının kendi adlarına mı, yoksa tüm mirasçılar adına mı sürdürüldüğü sorulup saptanmalıdır. Eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 26/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.