(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/2559 E. , 2012/4471 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1968 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... köyü 214 parsel sayılı 16500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ağustos 1928 tarih 9 nolu tapu kaydına dayanılarak tarla (orman) vasfıyla ...ve arkadaşları adlarına tespit edilmiş olup, halen tapuda davalı adına kayıtlıdır. Davacı Hazine, taşınmazın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, Orman Yönetimi taşınmazın kısmen kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya müdahil olmuştur. Mahkemece davanın kabulüyle 214 parselin (A) ile gösterilen 5880 m2 kısmının orman vasfıyla Hazine adına, (B) ile gösterilen 10620 m2 kısmının 2/B arazisi olarak tespiti ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1939 yılında 3116 sayılı Yasa hükümleri gereğince yapılmıştır. Daha sonra 1974 yılında yapılan 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 12/07/1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) bölümünün orman kadastrosu sınırları içinde kalan yerlerden olduğu, (B) bölümünün 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalı onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 26/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.