Esas No: 2010/13491
Karar No: 2011/938
Karar Tarihi: 10.2.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/13491 Esas 2011/938 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı, ... ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili Avukat ... aralarındaki tespit davası hakkında Ankara 13. İş Mahkemesinden verilen 13.4.2010 gün ve 206/274 sayılı kararın Onanmasına ilişkin Dairemizin 23.9.2010 gün ve 6541/8867 sayılı ilamına karşı davacı tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
İstek nitelikçe maddi yanılgının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
İş mahkemelerinden verilen kararlar ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır. Ne var ki; Yargıtay onama ve bozma kararlarında maddi yanılgı bulunması halinde usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, giderek maddi yanılgının düzeltilmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarındandır.
Davacı kendisine 1479 sayılı Yasa gereğince 1.2.2007 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığının TÜFE ve Gelişme Hızı zam oranları uygulanmak suretiyle ödenmesi gerektiğinin tespiti ile eksik ödenen birikmiş yaşlılık aylığının 1.2.2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 22.01.1993-29.1.2007 tarihleri arasında 13 yıl 6 ay 7 gün 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğu, yurtdışında geçen 570 günlük çalışmasını, 3201 sayılı Yasaya göre borçlandığı, 29.1.2007 tarihli tahsis talebi üzerine kendisine 1.2.2007 tarihinden itibaren 13. basamaktan aylık bağlandığı anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Kanun"un, 4447 sayılı Kanun"la değişik 36. maddesi 1.1.2000 tarihinden sonra sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığını, 4447 sayılı Kanun"la getirilen geçici 11. maddesinde ise 1.1.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 1.1.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede " Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu kanunun 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekildehesaplanan aylık, bu kanunun 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacının 1479 sayılı Yasanın Geçici 11. maddesi uyarınca bağlanan yaşlılık aylığının 1.1.2000 öncesi ve sonrası dönemine ilişkin hesaplama yönünden mahkemece alınan bilirkişi raporu yetersiz olduğu gibi bilirkişi tarafından 26.10.2009 tarihinde düzenlenen ilk raporda davacıya 1.2.2007 tarihinde ödenmesi gereken yaşlılık aylığının 439.35-TL+sigorta yardım zammı olduğu halde davalı Kurumca davacıya 433.32-TL ödendiği farklar için davacıya dava tarihine kadar davalı Kurumca ödenen aylık miktarının sorulması gerektiği bildirildiği halde mahkemece alınan 3.3.2010 tarihli ek raporda bu farkların hesaplanmadığı bilirkişi raporlarının hükme dayanak alınacak nitelikte olmadığı görülmektedir.
Davacıya 1.2.2007 tarihinden dava tarihi olan 13.3.2008 tarihine kadar ödenmesi gereken yaşlılık aylığının yukarıda açıklanan 1479 sayılı Yasanın Geçici 11. maddesine göre hesaplama yaptırılarak ve davacıya kurumca ödenen aylık miktarları ile mukayese yaptırılarak denetime açık bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davacının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararlarının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce maddi hata sonucu, davacının temyiz itirazların reddiyle karar onanmıştır.
Hal böyle olunca davacının maddi hata talebi kabul edilmeli ve Dairemizin 23.9.2010 tarihli onama kararı kaldırılmalı ve mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 23.9.2010 günlü 2010/6541 Esas, 2010/8867 Karar nolu onama kararının kaldırılmasına, mahkemenin 13.2.2010 tarihli kararının BOZULMASINA, 10.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.