Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1870 Esas 2022/5467 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz başvurusu sonucu, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmaması takdirinin mahkemeye bırakıldığından bahisle, sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verilmiştir. Sanık, sevk ve idaresindeki otomobiliyle bölünmüş asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, kavşağa geldiğinde manevra yaparken diğer bir sürücünün motosikletiyle çarpışmıştır. Çarpışma sonucu, diğer sürücü hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmıştır. Mahkeme, toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu raporuna dayanarak sanığın tamamen kusurlu olduğunu kabul etmiştir. Karar, yargılama sonucuna uygun olarak onanmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesinde yeniden düzenlenmiş olan \"Basit Yargılama Usulü\" başlıklı 251. maddesi, asliye ceza mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanabileceğini belirtmektedir. Ancak, kararın takdiri mahkemeye bırakılmıştır.

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi



Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve / veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında tanık dinlenildiği, delil araştırması yapıldığı gerekçe gösterilerek, sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmaması yönünde karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Olay günü saat 19:06 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, gündüz vakti bölünmüş asfalt kaplama yolda seyir halinde iken, olay mahalli kavşağa geldiğinde sağa ... istikametine dönmek için manevra yaptığı esnada aracının sağ yan kısmı ile seyir istikametine göre sağ yanında seyir halinde bulunan katılan sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucu, katılanın hayati tehlike geçirecek, vücudunda 4. derecede kemik kırığı oluşacak ve duyularından birinin işlevinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralandığı, Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına ait 16/09/2015 tarihli raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde sanığın tamamen kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.