Esas No: 2022/3165
Karar No: 2022/5489
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/3165 Esas 2022/5489 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/3165 E. , 2022/5489 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine kolluk ekiplerince olay yerine intikal edildiği, sanıklardan ... ve Kazim’in ... makinesi ile kaya parçaladıklarının, derinlemesine bir kazı çalışması yapılmadığının, çalışma yapılan yerin güney istikametinde 3 metre mesafede kaya mezarı kalıntısı olduğunun ve kaya mezarında yeni bir çalışma emaresi tespit edilmediğinin tutanak altına alındığı, aynı gün yine kolluk ekiplerince olay yerinde yapılan inceleme esnasında, kayaların altında eski eser görünümünde bir kaya olduğunun farkedilmesi üzerine, sanıkların ... makinesi ile kayaların kaldırıldığı ve altında, ortasında 10 cm çapında delik bulunan tarihi eser niteliğinde bir kaya parçası olduğunun ve kırılmış olduğunun tespit edildiği dosya kapsamında,
Sanıklar ... ve Kazim’in kepçe operatörü oldukları, kendilerine ... yeri sahibi tarafından tarla düzenlemesi ve taş kırma işi olduğunun söylenmesi üzerine geldiklerini, sanık ...’in kendilerine, arazinin kenarındaki kaya mezarına dokunmamalarını söylediğini, kendilerinin de kesinlikle dokunmadıklarını, kırdıkları taşların tarihi özelliği olduğunu bilmediklerini ileri sürdükleri, sanık ...’in de savunmasında; kendisine ait arazide çalışmak için ... makinesi istediğini, diğer sanıkların bu nedenle geldiklerini, arsa içinde bulunan ve ceviz ekmeye engel olan kaya parçalarını parçalamalarını istediğini, ancak arazinin kenarındaki eski kaya mezara dokunmamalarını söylediğini, arsa içinde tarihi eser niteliğinde taşlar olduğunu bilmediğini, kastının olmadığını ileri sürdüğü, mahkemece mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bilirkişi raporları ile, dava konusu alanın suç tarihi itibariyle tescilli bir alan olmadığı ancak 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında kalan yer olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla;
2863 sayılı Kanunun 08/10/2013 tarih, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesinin; “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmesi karşısında, dava konusu alanın suç tarihinde henüz tescil edilmemiş olması, her ne kadar arazi içerisindeki sunu çanağı zarar görmüş ise de; sanıklar Kazim ve ...’nın işçi olması, sanık ...’in kendine ait arazide ceviz ekmek amacıyla çalışma yaptırması ve arazinin kenarında bulunan kaya mezarına da zarar verilmemesi hususunu özellikle ikaz etmesi, olay yeri tutanağına göre de kaya mezarında yeni bir tahribat olmadığının tespit edilmesi, sunu çanağının zarar görmesi noktasında da sanıkların kasten hareket ettiklerine dair bir delil bulunmaması karşısında, suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların suçunun sabit olduğuna, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.