Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4908 Esas 2022/7292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4908
Karar No: 2022/7292
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4908 Esas 2022/7292 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4908 E.  ,  2022/7292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali ve tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen 2008/136 E. sayılı davanın kabulüne, birleşen 2013/680 E. sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl davada davacı; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/724 esas sayılı dosyasını davalının vekili sıfatıyla takip ederek sonuçlandırdığını, ilamın icrası için takip başlatmışsa da davalı tarafından 31.08.2005 tarihli azilname ile azledildiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini, alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, takibe yapılan itirazın iptaline, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de talep miktarını arttırmıştır.
    Davalı; davacıya vekalet ücreti nedeniyle borcu bulunmadığını, azlin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Birleşen 2008/136 Esas sayılı davada davacı; vekili olan davalının, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/724 esas ve 2005/367 karar sayılı dosyasıyla aldığı kararın infazı için Şişli 4. İcra Müdürlüğünün 2005/12356 esas sayılı dosyası ile yaptığı icra takibindeki mesleki hata ve kusurları nedeniyle zarara uğradığını, takip talebinde faiz istenmemesinden dolayı 76.296 TL alacak miktarının vekilin kusuru nedeniyle faizsiz kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6.500 TL’nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, 21.000 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, icra takip tarihinden itibaren bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının ıslah talebi göz önüne alınarak 3.556,25 TL alacağın ıslah tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, alacak yargılama ile belirlendiğinden davacının istemiş olduğu icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın zamanaşımına uğraması nedeni ile reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02/10/2012 tarihli ve 2012/3983 E. 2012/21778 K. sayılı ilamıyla, asıl dava yönünden; davacı avukatın, Avukatlık Kanunu ve meslek kuralları gereğince vekaleti özenle ve gereği gibi ifa edip etmediği, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği konusunda, gerektiğinde uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan açıklayıcı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle, tarafların bu konudaki iddia ve savunmaları üzerinde de durulup tartışılarak, azlin haklı olup olmadığının belirlenmesi ve bunun sonucuna göre karar verilmesi, birleşen davada ise; davalının 21/04/2008 tarihinde Şişli 4. İcra Müdürlüğünün 2005/12356 esas sayılı dosyasında, takip konusu hisse senetleri aynen ödenmediğinden, alacağın talep edilen parasal değeri üzerinden faizinin de hesaplanmasını istediği, bu talebin İcra Müdürlüğü tarafından aynı tarihte reddedildiği, İcra Müdürlüğünün bu kararının kaldırılması için Şişli 3. İcra Hukuk Mahkemesine 22/04/2008 tarihinde şikayet yoluyla başvuruda bulunulduğu, 24/04/2008 tarihinde söz konusu şikayetin de reddedildiği, birleşen dava 16/05/2008 tarihinde açıldığına göre, davada zamanaşımı söz konusu olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma sonrası açılan ve 2013/680 Esas sayılı davada davacı; bakiye kalan 49.593,21 TL’nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabülü ile takip dosyasına yapılan itirazın 16.000 TL'nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilecek şekilde itirazın iptali ile takibin bu şekilde devamına fazlaya yönelik talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen 2008/136 E. sayılı davanın kabulü ile 6.500 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, faize faiz işletilmesinin mümkün olmadığından faiz talebinin reddine, birleşen 2013/680 E. sayılı davada faiz alacağı olarak hesaplanan 49.593,21 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, faize faiz işletilmesi mümkün olmadığından faiz talebinin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30/01/2020 tarihli ve 2018/6379 E., 2020/696 K. sayılı kararıyla; davacının haklı azledildiği, bu durumda azil tarihine kadar kesinleştirdiği iş ya da işler için akdi vekalet ücreti alacağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, mahkemece, zamanaşımı def'inin birleşen 2013/680 Esas sayılı davada hiç tartışılmadığı, gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulü ile takip dosyasına yapılan itirazın 21.000 TL'nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilecek şekilde itirazın iptali ile takibin bu şekilde devamına, fazlaya yönelik talebin ve icra inkar tazminatı talebin reddine, birleşen 2008/136 E. sayılı davanın kabulü ile 6.500 TL'nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, faize faiz işletilmesi mümkün olmadığından bu talebin reddine, birleşen 2013/680 Esas sayılı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle karar başlığına dava devam ederken vefat eden asıl davada davacı, birleşen davalarda davalı ... 'ın isminin yazılması, mirasçıları olan dahili davacılar/dahili davalıların isimlerine karar başlığında yer verilmemiş olmasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre; asıl davada dahili davacılar-birleşen davalarda dahili davalıların tüm, asıl davada davalı-birleşen davalarda davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) 2008/136 Esas sayılı davada, davacı; vekili olan davalının, adına yaptığı takipte faiz talep etmemesi nedeniyle uğradığı zararı istemektedir. Davacı, faiz talep edilmemesi nedeniyle uğradığı zararı dava konusu etmiş olup söz konusu alacak anapara alacağına dönüşmüştür.
    Bu halde mahkemece; alacağa, davalının temürrüde düştüğü dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken faiz isteminin yanılgılı gerekçe ile reddine karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle asıl davada dahili davacılar, birleşen davalarda dahili davalıların tüm, asıl davada davalı, birleşen davalarda davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan "... 6.500 TL'nin davacı-birleşen dosya davalısından alınarak, davalı-birleşen dosya davacısına verilmesine, faize faiz işletilmesi mümkün olmadığından bu talebin reddine," ifadesinin çıkartılarak yerine ".... 6.500 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline," ibaresinin eklenmesine hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 80,70 TL bakiye temyiz harcının birleşen davada davalıya, 1.076,00 TL bakiye temyiz harcının asıl davada davalılara yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara