13. Hukuk Dairesi 2013/14539 E. , 2013/26156 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının adına hareket eden kızı ve damadının emlak komisyonculuğu sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği daire sahib... ile görüşmesini sağladığını, taşınmazın satılması konusunda da sözleşme yaptıklarını, sözleşmede dairenin satış bedelinin 218.000,00 TL olduğunu komisyon bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, sözleşmenin 3. maddesi gereğince 13.080,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmede imzasının bulunmadığını, davacının tellallık ücretine hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ile 13.080,00 TL"nin 02.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, emlak komisyoncusu olarak davalı ile dava dışı daire sahibini buluşturduğunu ve aralarında dairenin Satılması konusunda sözleşme imzalandığını, davalının daha sonra daireyi almaktan vazgeçtiğini 08.01.2008 tarihli sözleşme gereği 13.080,00 TL komisyon ücreti alacağının bulunduğundan bahisle dava açmış, davalı sözleşmede imzasının bulunmadığını, davacının ücrete hak
kazanmayacağından davanın reddini istemiş, Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. 08.01.2008 tarihli sözleşmede %3 komisyon ücreti kararlaştırılmış olup diğer %3 "lik kısım ise cezai şarttır. Borçlar Kanununun 161/son maddesi hükmünce hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, ... ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde cezai şartın tamamı üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 223.40 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.