Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/11008 Esas 2010/3053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/11008
Karar No: 2010/3053
Karar Tarihi: 18.3.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/11008 Esas 2010/3053 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/11008 E.  ,  2010/3053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık bir adet taşınmazda paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş,hüküm davalılardan ... kayyımı vekili tarafından temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Mal memurlarının kayyım tayin edilmesine dair 3561 sayılı yasanın 5793 sayılı yasanın 22.maddesi ile 24.7.2008 tarihinde değiştirilen 2.’nci maddesinde;bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde,vesayet makamı;bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını,mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır,Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde,mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.
    Olayımıza gelince; Davaya konu ... ada ... parsele ait tapu kaydında paydaş olan ...’nin kim olduğunun ve adresinin tespit edilememesi üzerine mahkemece davacı tarafa adı geçen davalıya 3561 sayılı yasa gereğince kayyım tayini davası açılmak üzere süre verildiği, ancak daha sonra davalı ...’nin tapu sicil müdürlüğünden bildirilen adresine Tebligat Yasası’nın 35.’nci maddesi gereğince tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlandığı,davalıya tayin edilen kayyıma davetiye tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Hükmü temyiz eden davalılardan ... kayyımı vekili ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/73 esas,2007/1097 karar sayılı kararı ile 3561 sayılı yasa
    gereğince kayyım tayin edildiğini ancak kayyım davaya dahil edilmeden yokluğunda davaya devam edilip sonuçlandırıldığını bildirmiştir.Davalı ...’ye 3561 sayılı yasa gereğince kayyım tayin edildiğine göre,tayin edilen kayyıma usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliği ile davaya dahil edilip,kayyım huzurunda yargılama yapılması gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara