Esas No: 2012/3065
Karar No: 2012/4371
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3065 Esas 2012/4371 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, dava dilekçesiyle; ... köyü 247 ada 29, 36, 37, 38, 40, 41 ve 42 sayılı parsellerin, Demirci Tapulama Mahkemesinin 1961 yılında kesinleşen kararlarıyla orman olarak tapulama dışı bırakılmalarına karar verilmelerine rağmen, 1999 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında bir bölümlerinin 2/B niteliğiyle Hazine adına tescil edildiklerini, köy tüzel kişiliğince yapılan itiraz üzerine Demirci Kadastro Mahkemesinin 1998/52 - 2005/147 sayılı kararında çekişmeli yerlerin tespit gibi orman vasfı ile Hazine adına tescillerine karar verilirken, kadastro çalışmaları sırasında 2/B vasfı ile Hazine adına tescilli olduklarına dikkat edilmediğini, 2/B vasıflarının iptali konusunda hüküm kurulmadığını belirterek 2/B tarla vasıflarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda orman sınırlamasının ve orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinin, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapıldığı, 30 günlük askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde açılan dava sonucu mahkemenin 1998/52 - 2005/ 147 sayılı ilamı ile tutanakların kesinleştiği, yasada kesinleşen orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı dava açılabileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B niteliğinin iptali ile taşınmazların orman niteliğiyle tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazlar, 1961 yılında ... köyünde yapılan tapulama çalışmaları sırasında 696 ve devamı parsel numaraları ile gerçek kişiler adına tespit edilmişler, süresi içerisinde Orman Yönetimi ve köy tüzel kişiliğinin itirazı üzerine Demirci Tapulama Mahkemesince orman olarak tapulama dışı bırakılmalarına karar verilmiştir. Daha sonra ... köyü ile ... köyü arasında bulunan sınır ihtilafının çözülmesiyle tespit dışı bırakılan bu taşınmazlar, ... köyü kadastro çalışma alanına dahil edilmişler, 1994 yılında ... köyünde 166 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından orman ve 2/B parsellerinin haritası oluşturularak kesinleştirilmeden kadastro müdürlüğüne gönderilince kadastro
müdürlüğü tarafından genelge gereğince taşınmazlar hakkında, orman niteliğiyle 247 ada 29, 36, 37, 38, 40, 41 ve 42 parsel numaraları verilerek ve beyanlar hanesine “Tasarruf krokisinde görüldüğü üzere, 166 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 1994 yılında tanzim edilen tahdit haritasında bir kısımlarının orman, bir kısımlarının ise 2/B tarla olarak gösterildikleri” şerhi yazılarak kadastro tutanakları düzenlenip askı ilanına çıkarılmışlardır. İlan süresi içerisinde ... köyü tüzel kişiliği tarafından açılan dava sonucu Demirci Kadastro Mahkemesince 1998/52 – 2005/147 sayılı ve 21.10.2005 günlü kararı ile; dava konusu 247 ada 29, 36, 37, 38, 40, 41 ve 42 parsellere ilişkin köy tüzel kişiliğinin davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, tespit gibi orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş, bu karar onanarak 22.02.2007’de kesinleşmiştir. Orman Yönetimi, 27.07.2009 günlü dilekçesiyle, taşınmazların orman niteliğiyle tescillerine karar verilirken sehven 2/B vasıflarının iptal edilmediğini, bu haliyle tapu sicil müdürlüğünce işlem yapılamadığını belirterek kesinleşen kararın tavzihini istemiş, mahkemece; krokide 2/B ile gösterilen taşınmaz bölümleri orman parselinden ifraz edildikten sonra ayrı bir talep konusu olabileceği gerekçesiyle tavzih istemi reddedilmiş, bunun üzerine davacı ... Yönetimi 25.02.2010’da eldeki davayı açmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; dava konusu taşınmazların kesinleşen mahkeme kararlarıyla orman olduklarının belirlendiği, paftada orman olarak görüldükleri, Hazine taraf olduğu halde çekişmeli yerlerin 2/B nitelikleri hakkında karşı davasının bulunmadığı, bölgede 3402 sayılı Yasaya göre orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları yapıldığından, tamamlanmış 2/B madde uygulamalarından söz edilemeyeceği, taşınmazların hem orman, hem de 2/B vasfında olamayacakları, bu şekilde hükmün infaz kabiliyetinin olmadığı anlaşılmakla, davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile çekişmeli taşınmazların 2/B şerhlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 22/03/2012 günü oyçokluğu ile karar verildi.
Manisa - Demirci ilçesi, ... köyünde 1959 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 691, 695, 696, 698 ve 699 sayılı parseller, kişiler adına; 1605 ve 1606 sayılı parseller, Hazine adına tespit edilmiş; ... köyü tüzel kişilği ve Orman Yönetiminin itirazı üzerine Demirci Kadastro Mahkemesinin 1961/698 - 1965/981, 1961/702 - 1287, 1961/703 - 1965/1291, 1961/705 - 1965/1289, 1961/706 - 1965/1284, 1961/1077 - 1965/1057 ve 1961/1078 - 1965/1056 sayılı dosyalarında Orman Bakanlığı mütalâasına dayanılarak taşınmazların tespitinin iptaline, orman olarak tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiş; kararlar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... köyü ile ... köyü arasındaki sınır ihtilafı çözüldükten sonra çekişmeli yerler ... köyü sınırları içerisinde kalmış; ... köyünde 1998 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında, 1994 yılında 166 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan ve arazi kadastrosu ile birlikte ilan edilen çalışma esas alınarak çekişmeli tanışmazlar 247 ada 29, 36, 37, 38, 40, 41 ve 42 sayılı parseller olarak orman niteliği ile Hazine adına tespit edilip, beyanlar hanesine (B) bölümlerinin 2/B niteliğinde olduğu
belirtilmiş, 05/03/1998 - 03/04/1998 tarihleri arasında ilan edilmiş, her bir parsel için gerçek kişiler tarafından açılan davalar, Demirci Kadastro Mahmekesince; davacılar, verilen sürede delil bildirmediğinden davanın reddine, tanışmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; aynı parsellerle ilgili olarak ... köyü tüzel kişiliği tarafından Hazine aleyhine 2/B niteliği ile Hazine adına tespit edilen taşınmazların ... köyüne ait olduğu iddiası ile açılan dava nedeniyle tutanaklar kesinleşmeyeceğinden Demirci Kadastro Mahkemesinin 1998/52 - 2005/147 sayılı dosyasında yargılama sonunda 21.10.2005 tarihinde kesin hüküm nedeniyle davanın reddine, çekişmeli parsellerin orman niteliği ile tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 22.02.2007 gün ve 2006/17262 - 2007/2215 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Orman Yönetimi vekili 27.07.2009 tarihli dilekçesi ile, bu taşınmazların kadastro tespiti sırasında beyanlar hanesine 2/B madde gereğince şerh konulduğunu, bu şerhin iptaline karar verilmediği için tapu sicil müdürlüğünde işlem yaptıramadıklarını belirterek 2/B vasfının iptal edildiği konusunda açıklama yapılması konusunda tavzih talebinde bulunmuş, mahkemece davanın reddedilmesi nedeniyle tespit gibi tescile karar verildiği belirtilerek tavzih talebi reddedilmiştir.
Bu defa, Orman Genel Müdürlüğü vekili, çekişmeli parseller üzerindeki 2/B şerhlerinin iptali talebiyle 25.02.2010 tarihli dilekçe ile temyiz konusu bu davayı açmış, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili tarafından aynı gerekçelerle temyiz edilmiştir.
Dava, çekişmeli parsellerin beyanlar hanesindeki 2/B şerhlerinin iptali ve orman olarak tescili talebi ile açılmıştır.
Yörede 1998 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında, 1994 yılında 6831 sayılı Yasaya göre çalışmaya başlayan 166 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan tahdit ve 2/B çalışmaları esas alınarak ölçü ve harita işlemleri 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince tamamlanmış, 05.03.1998 - 06.04.1998 tarihleri arasında ilan edilmiş ve Orman Yönetimi tarafından dava açılmadığından kesinleşmiştir. Kadastro tutanaklarının beyanlar hanesi incelendiğinde; 29 sayılı parselin (A) bölümünün orman, (B) bölümünün 2/B, 36 sayılı parselin (A, B, C) bölümlerinin orman, (D) bölümünün 2/B, 37, 38, 40 ve 41 sayılı parsellerin (A) bölümlerinin orman, (B) bölümlerinin 2/B, 42 sayılı parselin (A, B, C, D, E) bölümlerinin orman, (F) bölümünün 2/ B niteliğinde olduğu konusunda şerh verildiği, bu şerhe karşı Orman Yönetiminin dava açmadığı, ... köyü tüzel kişiliğinin açtığı davanın da reddedildiği görülmektedir. Taşınmazlar, halen orman olarak Hazine adına tapuda kayıtlı olup, yukarıda belirtildiği şekilde bazı bölümlerinin 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığına dair şerh bulunmaktadır. Demirci Kadastro Mahkemesinin 1998/52 esas sayılı dosyasında yapılan keşifler sonucu alınan orman mühendisi bilirkişi raporlarında da taşınmazların memleket haritasında açık alanda oldukları, 2/B uygulaması yapılan bölümlerin orman niteliğinde olmadığı, bazı bölümlerinin eylemli orman olduklarını belirtilmişlerdir.
O halde; taşınmazlar, halen orman olarak Hazine adına tapuda kayıtlı olduğundan, Orman Yönetiminin tescil ile ilgili talebi yerinde değildir. 2/B şerhlerinin silinmesi talebine gelince; kadastro mahkemesince ... köyü tüzel kişiliğinin 2/B bölümlerine yönelik davası reddedildiğinden ve tespit gibi orman olarak Hazine adına tescile karar verildiğinden, Orman Yönetiminin 1998 yılında kesinleşmiş 2/B uygulamasının iptalini talep etmesi mümkün değildir. 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi gereğince, taşınmazların fiilen orman olduğunun Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilmesi halinde, bu yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsis edilen bu yerler tapuya orman vasfıyla tescil edilir. Bu durumda, Orman Yönetimince taşınmazların fiilen orman olduğunun tespiti halinde, Hazineden tahsis talebinde bulunulabileceğinden, davanın reddi kararının onanması gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.