20. Hukuk Dairesi 2011/17264 E. , 2012/4368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davacı ..., davalılar ..., ..., ... mirasçıları ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi; ... mahallesinde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmi ilana çıkartıldığını, ancak dava dilekçesine ekli paftada gösterilen alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle hasımsız olarak dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tespit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişi davaya dahil edilip taraf oluşturulmuştur. ...’nın aynı yer 330 ada 2 ve 313 ada 1 nolu taşınmazlar hakkında belediyenin zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla açtığı davalar bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece; davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu ... mahallesi 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32 ve 34, 354 ada 14, 333 ada 1, 2, 5, 313 ada 1, 330 ada 2, 338 ada 1, 332 ada 3 ve 330 ada 2 sayılı parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, davacı ... başkanlığının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davacı ..., davalılar ..., ..., ... mirasçıları ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı ... Yönetimi 30.03.2006 günlü dilekçesiyle; bölgede yapılan orman kadastrosu çalışmaları sırasında orman sınırlarının daraltıldığını belirterek dilekçeye ekli paftada gösterilen alanın, yollar ve derelerle birlikte tek orman parseli olarak birleştirilerek orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediği halde mahkemece dava dilekçesine ekli paftaya göre dava konusu olan taşınmazlar tam olarak belirlenmemiş, yollar ve dereler hakkında hüküm
kurulmamıştır. Ayrıca, dosyaya sunulan 25.06.2010 günlü orman bilirkişi raporunda taşınmazların 1960 basımlı memleket haritasında yeşil renkli ormanlık alanda kaldıkları ve orman sayılan yerlerden oldukları, 22.10.2010 günlü orman bilirkişi kurulu raporunda taşınmazların 1957 tarihli hava fotoğrafında tamamının açık alanda görüldükleri, 05.01.2011 günlü ek raporda ise, tamamının eski tarihli belgelere göre ve topraklarının orman toprağı olmaları nedeniyle orman sayılan yerlerden oldukları açıklanmasına rağmen mahkemece raporlar arasındaki çelişiler de giderilmemiştir. Eksik inceleme ve yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, öncelikle fen bilirkişi tarafından dava dilekçesine ekli paftaya göre dava konusu taşınmazlar tam olarak belirlenmeli, başka parsellerinde davalı olduğu anlaşılırsa parsel tutanakları getirtilerek zilyetleri tespit edilip davaya dahil edilmeli, sunacakları deliller varsa toplanmalı, bu taşınmazlar yönünden de keşif yapılıp eylemli durumları ve konumları belirlenmeli, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazların bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, taşınmazların bitki örtüsü toprak yapısı ve eğimleri belirlenmeli orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, yollar ve derelerin de dava konusu oldukları gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve Yasaya aykırıdır.
Kabule göre de; 332 ada 3 nolu taşınmaz dava konusu olmadığı ve dosya da kadastro tutanağı bulunmadığı halde hakkında hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi, davacı ..., davalılar ..., ..., ... mirasçıları ve ...’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 22.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi.