Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/15935 Esas 2013/26118 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15935
Karar No: 2013/26118

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/15935 Esas 2013/26118 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kooperatifteki hissesini satması için davalıya vekaletname verdiğini ancak satış bedelinden kendi alacağı olan kısmın eksik ödendiğini iddia etmiş ve icra takibi başlatmıştır. Davalı ise kalan kısmı iade ettiğini ancak davacının talep ettiği kısmın evde yapılan imalatlara harcandığını söyleyerek davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddedilmesine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, davacının talep ettiği miktarın hesap verme yükümlülüğü kapsamında olduğunu belirterek kararı bozmuştur. BK'nun 392. maddesi uyarınca vekil, müvekkili nam ve hesabına edindiği her şeyi iade etmeye ve iade edene kadar almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Bu nedenle, davalının hesap verme yükümlülüğüne tabi olduğu ve kalan miktarın mahsup edilerek davacının talebi doğrultusunda ödeme yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 392. maddesi
- İcra ve İflas Kanunu'nun 40. maddesi
13. Hukuk Dairesi         2013/15935 E.  ,  2013/26118 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı; davalıya borcu nedeniyle kooperatifteki hissesini satması için 14.1.2011 tarihinde vekaletname ile yetki verdiğini, aralarındaki anlaşmaya göre davalının satış bedelinden kendi alacağını mahsup ettikten sonra kalanı davacıya ödemesi gerekirken davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının taşınmazdaki hisseleri 103.000,00 TL"e sattığını bunun 63.000,00 TL"lik kısmını kendisine ödemesi gerekirken 14.200 TL eksik ödeme yaptığını, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlattığını beyanla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, hisseleri 88.000,00 TL" e sattığını, kalan 48.000,00 TL"i de davacıya iade ettiğini, davacının talep ettiği 14.200,00 TL"nin kendisi tarafından eve yeni sahibin talebi ile yapılan imalatlara ilişkin olduğunu bu kısmı davacının talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle alacak istemine ilişkindir. Vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup; işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış

    olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Somut uyuşmazlıkta da davalı davacının talep ettiği meblağı evi sattığı kişiden tahsil etmiş olduğuna göre bu hususta hesap verme yükümlülüğü bulunduğundan davacının kabulü doğrultusunda satış bedeli olan 103.000,00 TL den ödenen miktarlar mahsup edildiğinde kalan 15.000,00 TL den taleple bağlı kalınarak 14.200,00 TL"e hükmedilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 28.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara