Esas No: 2022/5947
Karar No: 2022/7381
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5947 Esas 2022/7381 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/5947 E. , 2022/7381 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı müteahhit ile aralarında yapılan sözleşme gereği satın aldığı dairenin imalatının yapılması için anlaştıklarını ancak bugüne kadar dairede tek bir imalat yapılmadığını, alıcı olarak kendisine dairenin en geç 30.07.2015 tarihinde teslim edileceğinin belirtildiğini, dairenin oturuma hazır olmaması sebebiyle başka bir eve kiraya taşındığını, Büyükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/56 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda, eksik işlerin malzeme ve işçilik dahil olmak üzere 90.000,00 TL bedel mukabilinde giderilebileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine .... Noterliği'nden çekilen ihtarname ile işbu bağımsız bölümdeki eksik hususların tamamlanması istenmişse de olumlu bir sonuç alınamadığını belirterek, davalı müteahhitin sözleşmeye ve teknik şartnameye aykırı işleri için, bilirkişi raporunda tespit edilen bedelin, tarafınca yaptırılan faturalı işlerin bedeli ile kira ve aidat bedeli olan 36.040,00 TL'nin, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 15.05.2019 tarihli celsede; taleplerinin değişik iş dosyasında tespit edilen 90.000,00 TL’ye ek olarak fatura ve aidat bedelleri toplamı 36.040,00 TL’ye ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince; B.Çekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesi değişik iş dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı müteahhitten satın almış olduğu bağımsız bölümün ayıplı mal kapsamında olduğu, sözleşmeye aykırı olarak yapılan ayıplı işlerin yanında keşif mahallinde bilirkişi marifetiyle ortak alanlarda ve dairede tespit edilmiş eksik işlerin bulunduğu, bina genelinde ve mesken içindeki eksik ve noksanlığın, global olarak malzeme ve işçilik dahil olmak üzere 90.000,00TL mukabilinde giderilebileceği tespitinde bulunulduğunun anlaşıldığı, satın alınan taşınmazda eksik işler bulunması ve tadilatsız olan bu dairenin oturmaya elverişli olmaması nedeniyle davacının dairenin teslim edilmesi gerektiği tarihinden 21/04/2017 ihtar tarihine kadar taşınmazdan yararlanamadığı ve bu süreç içerisinde başka bir kiralananda ikamet ettiği, bilirkişi marifetiyle hesaplanan 15.555,00TL kira bedelini davalıdan talep edebileceği, ayıplı ifa ve eksik işler neticesinde dairede bulunan ve d.iş dosyası ile tespit edilen eksik işlerin giderilmesi yönünde gereken 90.000,00TL tutar yönünden davalının davacıya bu bedeli tazmin yükümlülüğünün bulunduğu, dava konusu dairenin tadilatına yönelik davacı tarafından yapılan ve belgelendirilebilen 3.960,00TL tutarındaki harcama bedellerinin de davalıdan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile 109.515,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si), Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca zorunlu resmi şekle tabi olduğu, dava konusu satış vaadi sözleşmesinin ise resmi nitelikte olmayan harici geçersiz bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olması, geçersiz sözleşmelerde sözleşmede kararlaştırılan edimin (evin yapılmaması) yerine getirilmemesi nedeniyle alıcı davacı tarafından sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinde bulunulabileceği, bu durumda davacının ödediği satış bedelini davalı satıcının iade etmekle yükümlü olduğu, harici el yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde bildirilen niteliklere sahip gayrimenkulün bağımsız bölümünün satışı, yapımı, fiili teslimi ve tapu devri davalı satıcı tarafından davacı alıcıya vaad edildiği, teslimat için bu satış vaadi sözleşmesinde bir teslim tarihinin de karar altına alındığı ancak gerek dava dilekçesinin içeriğinden ve dosyaya celbedilen tapu kaydından gerekse dosyaya sunulan rapor içeriğinden dava konusu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle davalı tarafından imal edilerek teslim tesellüm tutunağı ile davacı adına fiilen teslimi veya hukuken tescilinin henüz sağlanmadığı, ayrıca davacı tüketici tarafından dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ve bedel iadesinin de talep edilmediğinin anlaşıldığı bu nedenle yapımı henüz tamamlanmayan, fiilen teslimi ve davacı alıcı adına tapusu tescil edilmeyen binadaki satışa konu bağımsız bölümden dolayı müspet zarar talebinin henüz fiili teslim ve tapu tescilinin yapılmaması nedeniyle bu aşamada yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf talebinin kabulüne, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi’nin 15/05/2019 tarih, 2018/81 Esas, 2019/459 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan bila tarihli “Konut Satış Sözleşmesi” başlıklı adi yazılı satım sözleşmesinden kaynaklı dairenin gereği gibi teslim edilmemesinden dolayı; eksik iş bedeli, gecikme tazminatı ve aidat alacağı talebine ilişkindir.
Bila tarihli “Konut Satış Sözleşmesi” başlıklı belge incelenecek olursa; davacı hak sahibi ... ile davalı ... Yapı İnşaat Şirketi arasında imzalandığı, sözleşmenin Konusu başlıklı madde 2.de: İşbu sözleşmenin ...’de bulunan 1647 ada 6 parsel B Blok 52 numaralı dublex dairenin satışına ilişkin olduğu, Satış Bedeli ve Ödeme Koşulları başlıklı madde 3.te: Dairenin satış bedelinin 245.000,00TL olduğu, 52 numaralı dublex dairenin içerisinde imalatların tamamının ... Gayrimenkul tarafından yapılacağı ve daire sahibinin istekleri doğrultusunda tamamlanıp teslim edileceği, dairenin anahtar teslimi bitmiş olarak alıcı ...’ya en geç 30.07.2015 tarihinde teslim edileceğinin belirtildiği görülmüştür.
10.04.2015 tarihli Tapu Senedi incelenecek olursa: 1647 ada, 6 parsel nolu, 34/3128 arsa paylı, B blok, 9.kat 52 numaralı çatı piyesli meskenin tamamının dava dışı ... tarafından davacı ...’ya satış suretiyle devredildiği görülmüştür.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan konut satış sözleşmesinin konusunun işbu sözleşmenin “KONUT” başlıklı bölümünde de belirtildiği gibi; Dairenin, ekli şartname, imar planlarına dayanılarak alınan imar durum belgelerine göre hazırlanmış tasdikli plan ve projelere göre yapılacak ve hak sahibine tahsis edilecek ikamete mahsus bağımsız bölüm olduğu, madde 3.te de dublex dairenin içerisinde imalatların tamamının ... Gayrimenkul tarafından yapılacağı ve daire sahibinin istekleri doğrultusunda tamamlanıp teslim edileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Tapu senedinden anlaşılacağı üzere 10.04.2015 tarihi itibariyle sözleşmeye konu daire tapusu davacı üzerinedir. Bu durumda uyuşmazlık, davalının davacıya konutun teslimini sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirip gerçekleştirmediği, bu doğrultuda tazmin yükümlülüğünün doğup doğmadığı noktasındadır. Dairenin satımına ilişkin adi yazılı sözleşmenin tapu devri ile geçerli hale geldiği, işbu sözleşme kapsamında davalı inşaat şirketinin taahhüt ettiği imalatları en geç 30.07.2015 tarihinde eksiksiz olarak yapıp daireyi davacı alıcıya teslim etme yükümlülüğünde olduğu tartışmasızdır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup, bölge adliye mahkemesince yanılgılı bir şekilde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması yönünde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.