Esas No: 2012/3353
Karar No: 2012/6247
Karar Tarihi: 10.09.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3353 Esas 2012/6247 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Baklacı Mahallesi çalışma alanında kalan 1363 ada 7 parsel sayılı 5032.52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde “6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 123.37 metrekaresinin eylemli ormanda kaldığı şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazı kendisinin satın alma yolu ile kullandığını, davalı ..."a satış yapmadığını, satışa dair senedin sahte düzenlendiği, davacı ... ise taşınmazı zilyetliği devir senedi ile davalı ..."tan satın aldığı ve zilyet bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın davasının reddine, davacı ..."ın davasının kabulüne ve çekişme konusu 1367 ada 7 sayılı parselin bahçe niteliği ile Hazine adına tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine “6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, iş bu taşınmaz bahçe olarak ..."ın fiili kullanımındadır” şerhinin düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
"5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, kullanım kadastrosu sırasında fiili durumları dikkate alınarak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime ya da kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığının kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği belirlenmiştir. Mahkemece; taşınmazı 1992 yılında davacı ..."ın satın aldığı, 1998 yılında da diğer davacı ..."ın babası Yaşar"a sattığı, 1999"da Yaşar"ın ölümü ile davacı ..."in sahip çıkmak istediği, ancak taşınmazın davacı ..."a ait olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; dosya kapsamı ve keşifteki beyanlardan tutanağın düzenlendiği tarih itibarı ile fiili kullanımın kimde olduğu, kullanımın hangi tarihten beri sürdürüldüğü kesin olarak anlaşılmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, fen ve ziraat bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmaz başında dinlenerek tespit tutanağına neden zilyetlik şerhi verilmediği, taşınmazı fiilen kimin, ne zamandan beri kullandığı hususlarında beyanları alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın vasfı ve niteliği hususunda rapor alınmalı, ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; dava konusu taşınmaz 1363 ada 7 sayılı parsel olduğu halde 1367 ada 7 sayılı parsel hakkında karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.