(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/10676 E. , 2010/3047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir.Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir.Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640.maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
Davacı ...’un elbirliği mülkiyetine konu paya dayanarak dava açtığı dava dilekçesi, dosyada mevcut tapu kaydı ve muris ...’un mirasçılık belgesinden anlaşılmış olup,yukarıdaki ilke gereğince elbirliği mülkiyetine konu paya dayanarak dava açan davacıya diğer mirasçıların(diğer elbirliği mülkiyetine tabi ortakların) muvafakatlerinin sağlanması yada terekeye mümessil tayini için süre verilerek tüm ortakların davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken davacının taşınmazda paydaş olmadığı,davanın tereke adına açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.