Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5891 Esas 2022/7383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5891
Karar No: 2022/7383
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5891 Esas 2022/7383 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/5891 E.  ,  2022/7383 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, davalılardan iş merkezi içerisinde büro satın aldıklarını, satın alınan bu büroların tavanı ortak olup, tamamının binanın üst katında bulunduğunu, büroları satın aldıktan kısa bir süre sonra büroların tavanının çatladığını ve su damlatarak kullanamaz hale getirdiğini, davalıların bu durumdan haberdar edildiğini, soruna kalıcı bir çözüm getiremediklerini, söz konusu büroların ayıplı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, her bir davacı için ayrı ayrı olarak büronun tavanının kalıcı tamiri için 10.000,00 TL, ayıptan dolayı iş yerinde oluşan zarar için 5.143,67 TL ve iş yerinin değer kaybından dolayı 5.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 60.431,00 TL tazminatın satış tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişler, 21/05/2014 tarihinde davacı ... yönünden zarar talebini 5.143,67 TL'den 6.574,88 TL'ye yükseltmişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 24/06/2021 tarih 2020/5923 -2021/7189 sayılı ilamı ile dosyada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş;hüküm,davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 8 ve 28. maddelerine göre, her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak bütünüyle doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle, ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur.
    Dava tarihinden önce ölmüş kişi adına dava açılamayacağı gibi dava tarihinden önce ölmüş kişiye karşı açılmış olan bir dava, o kişinin mirasçılarına tebligat yapılmak suretiyle, mirasçılara karşı da sürdürülemez.
    Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde,ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (4721 sayılı TMK m. 28/1) Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölen tarafın mirasçılarına karşı veya onun mirasçıları tarafından davaya devam edilip edilmeyeceğinin tespiti için, bir ayrım yapmak gerekir.
    Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılarına geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır; bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Bunlar malvarlığı haklarına ilişkin davalardır. Bu halde, ölen tarafın mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler.
    Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir (6100 sayılı HMK m. 55).
    Öte yandan; yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi de kural olarak sona erer (TBK m.43/1, 513/1). Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp,sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebilir.
    Somut olayda; davalıya ait nüfus kaydından, davalı ... Kararhan’ın yargılama sırasında 29.10.2019 tarihinde öldüğü, mirasçılarının yargılama aşamasında davaya dahil edilmeksizin, ölmeden evvel verilen vekaletnameye istinaden davalı vekili ile davaya devam edilip, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulmalıdır.
    Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, öncelikle yargılama sırasında vefat eden davalı ...’ın mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp, mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanmak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle, taraf teşkili sağlandıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken; taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara