Esas No: 2012/29188
Karar No: 2013/26077
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/29188 Esas 2013/26077 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 13.10.2004 tarihinde aldığı vekaleti ile 3 ayrı icra dosyasını avukat olarak takip ettiğini ancak 24.3.2008 tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek, azil tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenecek nisbi vekalet ücreti ile avukatlık kanununun 164/son maddesi gereğince hesaplanacak karşı yan vekalet ücretinden şimdilik 9.000 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de talebini artırmıştır.
Davalı, davacının haklı sebeple azledildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 113.022 TL. Vekalet ücreti alacağının dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, dava dilekçesinde davalının vekili olarak icra dosyalarını takip ettiğini ve davalı tarafından 24.3.2008 tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek, azil tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekalet ücreti ile avukatlık kanunun 164/ son maddesi gereğince hasma tahmil edilmesi gereken karşı yan vekalet ücretinin hesaplanarak ödetilmesini istemiştir.
Haksız olarak azledilen avukat, takip ettiği her dava için 2012/29188-2013/26077
avukatlık ücretinin tamamına hak kazanır. (Avukatlık Kanunu 174/2 maddesi) Avukatın bu ücret alacağı kapsamında, mahkemece, taraflar arasında sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücreti bulunmadığından, avukatlık kanunun 164. Maddesi gereğince % 10 oranı üzerinden vekalet ücreti alacağı ile karşı yan vekalet ücreti alacağı ayrı ayrı hesaplanarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak davacı talebi sözleşme vekalet ücreti açısından azil tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanacak vekalet ücreti alacağı olup, mahkemece davacının bu talebi aşılarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu husus talepten fazlaya hüküm verilemeyeceği yasal hükmüne aykırı olup bozma nedenidir.
Yine, avukatlık yasasının 164/son maddesinde açıklanan ve aksine sözleşme olmadığında avukata ait olacağı kabul edilen ücret alacağı yargılama ve icra gideri niteliğinde olduğundan ancak dava ve takip sonuçlandığında miktarı belli olur ve bundan sonra müvekkil tarafından hasımdan tahsili mümkün hale gelir. Müvekkilin vekiline ödeme borcu da hasım taraftan tahsil edilmeden doğmaz. Diğer bir anlatımla hasım taraftan henüz vekalet ücreti alacağını tahsil etmemiş veya edememiş olan müvekkilden avukat bu alacağını isteyemez. Tahsil edilmiş olmasını beklemek durumundadır. Kural böyle olmakla birlikte hakim bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalmamalı, Avukatlık Yasasının 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapmalı, özellikle M.K.nun 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kurallarının ihlaline izin vermemeli, gerektiğinde müvekkilin dava veya takip sonucunda belirlenen bu ücret alacağını tahsil etmiş kabul etmeli, aksi halde bu nitelikteki ücret alacağına ilişkin istemi henüz muaccel olmadığından reddetmelidir. Somut olay açısından karşı yan vekalet ücretinin de icra dosyalarında alacağın tahsil edilmiş sayılıp sayılmayacağı da değerlendirilip, incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunun kararın davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 1.680,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.