16. Hukuk Dairesi 2011/7419 E. , 2012/6055 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Maksutlu Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 11 parsel sayılı 495,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davalı ..., 113 ada 13 parsel sayılı 423,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 251 ada 4 parsel sayılı 715,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 251 ada 13 parsel sayılı 685,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... ve 251 ada 14 parsel sayılı 708,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adlarına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikleri nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve taksim iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yargılama sonunda davanın reddine, ancak taşınmazların tarafların ortak murislerine ait olduğu ve parsellerde davacı ..."ın da 1/6 miras payı olduğu gerekçesiyle çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin iptaline, taşınmazların 1/6 payının davacı ... adına, geri kalan 5/6 payın ise tespit malikleri adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taraflar arasında usulüne uygun ve geçerli taksim anlaşması olmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalılar adına tespit görmüş, davacı irsen intikal ve taksim iddiasıyla dava açmış, yargılama aşamasında taraflar iddia ve savunmalarını desteklemek amacıyla tapu kayıtlarına da dayanmışlardır. Mahkemece tarafların dayandığı tapu kayıtları yöntemince araştırılıp yerine uygulanmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle taraflardan dayandıkları tüm tapu kayıtları sorulup, ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde varsa kroki ve haritaları getirtilmeli, tapu kayıtlarının revizyon durumları sorulmalı ve varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ilişkin kayıtlar getirtilmeli ayrıca tarafların ortak murislerinden kalıp, taraflar adına tespit gören dava dışı diğer taşınmazlara ilişkin tüm kayıtlar da getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli; usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarıyla birlikte kadastro tutanaklarında adları yazılı tespit bilirkişileri ve uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle tarafların dayanağı tapu kayıtlarının varsa haritası zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulanamaması durumunda ise, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsaması durumunda muris muvazaası yönünden temlikin hukuki değerinin olup olmadığı değerlendirilmeli, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsamadığının anlaşılması halinde ise taşınmazların anne ya da babadan kalıp kalmadığı ve muris paylaştırmasında çekişmeli taşınmazların kime düştüğü tereddütsüz olarak saptanmalı, tespite aykırı sonuca varılması halinde çelişkinin giderilmesi için tespit bilirkişileri dinlenilmeli, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.