Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/13985 Esas 2013/26072 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13985
Karar No: 2013/26072

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/13985 Esas 2013/26072 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının üçüncü kişinin tüketici kredisine kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini başlatılan icra takibine davalının haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davanın reddine karar verdi. Davacı tarafından temyiz edilen karar, kefil olunan tüketici kredisinden doğan borç hakkında yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan, asıl borç ilişkisi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığından bu ilişkiye dayanılarak kefile karşı açılan dava da tüketici mahkemelerince çözümlenmelidir. Bu nedenle, mahkemenin işin esası hakkında hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır. Kararın BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, HUMK’nun 440/1 maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2013/13985 E.  ,  2013/26072 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalının üçüncü kişinin tüketici kredisine kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini başlatılan icra takibine davalının haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dava, kefil olunan tüketici kredisinden doğan borç hakkında yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, asıl borç ilişkisi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığından bu ilişkiye dayanılarak kefile karşı açılan dava da tüketici mahkemelerince çözümlenmelidir. Görev kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmek durumundadır. Mahkemece tüketici mahkemelerinin görevli olduğu dikkate alınmaksızın işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine,HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara