Esas No: 2022/4975
Karar No: 2022/7445
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4975 Esas 2022/7445 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/4975 E. , 2022/7445 K.Özet:
Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir alacak davasında verilen karar, bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf incelemesi sonucunda reddedilmiştir. Taraflar temyize gitmiş ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre kira ilişkisinden doğan ve temyiz edilemeyen kararlardan biri olduğu belirlenmiştir. Ancak daha sonra yürürlüğe giren 7035 ve 7251 sayılı Kanunlar ile kira ilişkisinden doğan alacak davaları miktar veya değer itibariyle temyiz edilebilir hale gelmiştir. Kararda, belirtilen kanun maddeleri ve parasal sınırlar açıklanmıştır. Bu nedenle, tarafların temyiz istemi reddedilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ANKARA 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekili ile katılma yolu ile başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine dair verdiği karar, davacı ve katılma yolu ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
4/2/2011 Tarihli ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 1/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Temyiz edilemeyen kararlar” başlıklı 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi; “4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar” hükmünü içermekte olup, açıklanan bu düzenleme ile kira ilişkisinden doğan ve aynı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülen davalarda verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı kabul edilmiştir.
Ne var ki, 5/8/2017 tarihli ve 30145 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin başına; “Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere” ibaresi eklenerek; kira ilişkisinden doğan alacak davaları, malvarlığı davaları gibi telakki edilmiş ve istinaf kanun yolunda kesinleşme yahut temyiz kanun yoluna başvurabilme konusunda, alacağın miktar veya değerinin esas alınması ilkesi benimsenmiştir.
Yine 28/7/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine; “temyiz edilebilen alacak davaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar” ibaresi eklenerek, kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanların temyize tabi olacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 6763 sayılı Kanun ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Ek Madde 1; “200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.
200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükmünü içermektedir.
Açıklanan bu kanun hükümleri uyarınca; temyiz edilen hükmün verildiği tarihte kesinlik sınırı 107.090 TL olup, uyuşmazlığa konu kira ilişkisinden doğan davaya konu alacak tutarı, bu sınırın altındadır. Temyiz kabiliyeti olmayan kararların temyiz istemleri hakkında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanunun 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Hal böyle olunca, tarafların temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz isteminin miktardan REDDİNE, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.