Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/6856 Esas 2022/5614 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6856
Karar No: 2022/5614
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/6856 Esas 2022/5614 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık 3.20 promil alkollü iken araç kullanırken trafik kazası yapmış ve hastaneye sevki sonrası doktor raporunda alkollü olduğu tespit edilmiştir. Ancak mahkeme atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar vermiştir. Temyiz durumunda mahkeme, sanığın suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraat hükmü kurulması gerektiği konusunda fikir birliği göstermiştir. Ancak sanığın atılı suçu işlediği sabit olsaydı, TCK’nın 179. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarını göz önünde bulundurarak sanığa ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 31218 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas - 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d. bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından dolayı, CMK'nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “1.
12. Ceza Dairesi         2020/6856 E.  ,  2022/5614 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi



    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinde sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde olan sanığın, meydana gelen trafik kazası sonrasında kolluk görevlilerince hastaneye sevki üzerine, ... Devlet Hastanesince düzenlenen doktor raporunda, alkolmetre ile yapılan ölçüm sonucunda 3.20 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda, sanığın 24/11/2015 tarihli savunmasında kaza sonrası aracı kullananın kendisi olduğuna ve bu şeklide yaklaşık 200 metre kadar gittiğine dair beyanda bulunduğu göz önüne alındığında; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” şeklindeki 48/6. maddesine göre 100 promilin üzerinde alkol veya uyuşturucu madde alınması sonrası araç kullanılmasının atılı suçun oluşması için yeterli olduğu anlaşılmakla; yapılan alkol ölçümü sonucunda 3.20 promil alkollü olarak araç kullandığı doktor raporu ile tespit edilen sanık hakkında, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin, sanığın mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Sanık üzerine atılı suça ilişkin olarak, TCK'nın 223/2-e. maddesi gereğince yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeni ile sanık hakkında beraat hükmü kurulması gerekirken, aynı Kanunun 223/2-a. maddesi gereğince yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle sanık hakkında beraat hükmü kurulması sonucu uygulama maddesi ve gerekçesinin hatalı olarak gösterilmesi,
    2- Bozma ilamına uyulduğu takdirde, sanığa isnat edilen trafiği tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 3. fıkrası delaleti ile aynı maddenin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''Basit yargılama usulü'' düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas - 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d. bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK'nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara