Esas No: 2022/5827
Karar No: 2022/7422
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5827 Esas 2022/7422 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/5827 E. , 2022/7422 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı ... ile davalı SGK Başkanlığı arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, ilk derece mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 23/09/2021 günlü ve 2020/495 esas – 2021/365 karar sayılı hükmün temyiz talebinin reddi hakkında dairece verilen 15/02/2022 günlü ve 2021/7841 esas - 2022/1063 karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; hastanelerinde yatarak tedavi gören SGK mensuplarına sunulan sağlık hizmetleri sırasında hastalara aynı gün veya bir gün aralıklarla aynı ilaçların yer aldığı reçetelerin düzenlenmesi sonucu SGK'nın zarara uğratıldığı gerekçesi ile yapılan inceleme sonucunda 156 reçete nedeniyle yersiz ödendiği ileri sürülen 350.677,86 TL'nin yasal faizi ile birlikte hastane alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini, bildirilen kesintinin 01/07/2013 - 31/07/2013 dönemine ait fatura bedellerinden mahsup edilerek faizi ile birlikte toplam 420.876,47 TL tahsil edildiği, 420.876,47 TL'nin kesintinin eksik ödeme yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; hastane çalışanları tarafından zamanından önce veya zamanı dolmadan reçetelerin düzenlendiği, reçete onaylarının dikkatsizce yapıldığı, onaylanan bu reçetelerin hastane eczanesinde yoktur kaşesi ile dışarı çıkarılarak kurum zararına yol açıldığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 12/11/2020 tarihli, 2020/1135 esas, 2020/6542 karar sayılı ilamıyla "...mahkemece; SUT hükümleri ve ilgili mevzuat hükümlerinde yetkin; eczacı, kesintiye konu reçetelerin düzenlendiği enfeksiyon hastalıkları branşında uzman doktor ve sosyal güvenlik uzmanı kişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden tedavi kayıtları ve yazılan reçeteler her hasta bazında tek tek değerlendirilmek suretiyle, rahatsızlıklarına göre hastalar adına, davacı hastane doktorları tarafından, yazılan reçetelerin mükerrer olup olmadığı, kesinti yapılan her reçete yönünden hastaların yatan hasta olup olmadığı, yatan hasta değillerse kesintinin yerinde olup olmadığı tartışılarak, tarafların mahkemece alınan bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazlar da karşılanmak suretiyle, tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekir” gerekçesi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesi kararı davacı yararına bozulmuştur.
İlk derece mahkemesince, bozmaya uyulduğu belirtilerek, davacının, reçete onaylarını yaparken gerekli özeni göstermediği, birkaç gün ara ile aynı hastalara yazılan aynı ilaçların ait olduğu reçetelere onay yapıldığı, bu işlemin davalı kurumun zararına yol açtığı, davalı kurum işleminin yasal mevzuat gereğince yerinde olduğu, davacının talep edebileceği bir alacak bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce “davacının temyiz isteminin süre yönünden reddine dair verilen 15/02/2022 tarihli ve 2021/7841 E. 2022/1063 K. sayılı ilamına karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.
Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesi kararının davacı tarafa 04/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece kararda istinaf yolu açık denildiği için davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinin 15/10/2021 tarihinde Uyap üzerinden sunulduğu, mahkemenin dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gitmesi gerektiğini anlaması üzerine davacının istinaf başvuru dilekçesini Uyap’tan silerek temyiz dilekçesi olarak 22/10/2021 tarihinde Uyap’a kaydetmesi neticesinde, sehven temyiz süresinin geçmiş bulunduğundan bahisle temyiz isteminin reddine karar verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmakla; bu husus maddi hata kabul edilerek, Dairemizin 15/02/2022 tarihli ve 2021/7841 E. 2022/1063 K. sayılı ilamının kaldırılmasına ve davacının temyiz dilekçesinin incelenmesine karar verilmiştir. Yeniden yapılan inceleme sonucunda;
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.