Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2670 Esas 2012/5931 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2670
Karar No: 2012/5931
Karar Tarihi: 03.07.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2670 Esas 2012/5931 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/2670 E.  ,  2012/5931 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında kadastro komisyon tutanağı ile Baharlar Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 32 parsel sayılı 2108,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına, 131 ada 3 parsel sayılı 46642,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... ve müşterekleri adlarına eşit paylarla tespit edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 106 ada 32 parsel sayılı taşınmazını irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak da 131 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ...mirasçıları adlarına tescil istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile veraset ilamındaki payları oranında ...mirasçıları adlarına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1 - Mahkemece çekişmeli 106 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...’a ait iken 05.10.1958 tarihli hibe senedi ile gelini olan davalı ...’a bağışlandığı ancak zilyetliğin devredilmediği, bilahare 15.06.1968 tarihli gayrimenkul zilyetlik devir senedi ile yine ... tarafından davacıların miras bırakanı ...’a satılarak zilyetliğin devredildiği ve davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın 1958 yılında ... tarafından gelini ...’a bağışına ilişkin senetle davacı tarafa yapılan satışa ilişkin senedin çekişmeli taşınmaza aidiyeti uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, bağışla mülkiyetin ..."a geçip geçmediği noktasındadır. Tapusuz taşınmazlarda mülkiyet zilyetliğin devri ile geçer. Bağışla birlikte zilyetliğin ...’a devredilip devredilmediği, buna göre sonraki satışın geçerli olup olmadığı yöntemince araştırılmadığı gibi, davacı tarafın dayandığı, taşınmazın ..."a ait olduğuna ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/4 Esas, 1990/451 Karar sayılı ilamı, davalı tespit malikinin taraf olmaması nedeniyle taraflar arasında kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte kuvvetli delil olacağından bu kararın kesinleşip kesinleşmediği de belirlenmemiştir. Bu tür eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için davacı tarafın dayanağı olan 1983/4 Esas sayılı dosyadaki kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, taraflardan iddia ve savunmalarına ilişkin delilleri sorulup, toplanılmalı; dosya ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından 1958 yılında yapılan bağış ile birlikte zilyetliğin ...’a devredilip devredilmediği, taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesi ilamındaki yerin dava konusu yer ile aynı yer olup olmadığı sorulup saptanmalı, aynı yer olduğunun anlaşılması halinde, kararın taraflar arasında kuvvetli delil oluşturacağı göz önünde bulundurulmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, buna göre sonraki satışın geçerli olup olmadığı tartışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    2 - Çekişmeli 131 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince, taşınmazın ...’a ait iken ölümünden sonra mirasçıları arasında yapılan taksimde ...’a kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın tarafların kök murisi ...’dan kaldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında usulüne uygun bir şekilde paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise çekişmeli taşınmazın davacıların murisi ...’a kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece kök murisin terekesinin taksim edilip edilmediği yöntemince araştırılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için ...’ın ölüm gününde terekesine dahil olan taşınmazların tümü belirlenerek mahallinde taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen, yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte ... terekesinin tüm mirasçıları ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılardan ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 106 ada 32 ve 131 ada 3 sayılı parsellerle ilgili hükmün BOZULMASINA, 03.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara