13. Hukuk Dairesi 2013/8100 E. , 2013/26023 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının iştirak halinde malik olduğu taşınmaz hissesini 4.6.2002 günlü protokolle 10.000 Dolara satın aldığını, tapu devrini 10.1.2007 tarihinde aldığını ancak dava dışı hissedarın şufa hakkını kullanması nedeniyle açılan dava sonucu tapuda yazılı satış bedeli 600 TL ödenerek taşınmaz hissesinin dava dışı hissedar adına tesciline karar verildiğini,davalı ile aralarındaki protokole göre ödediği satış bedeli 10.000 Doların geri verilmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 10.000 Doların faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya ait taşınmaz hissesinin satın alınması nedeniyle dava dışı hissedarın açtığı dava ile şufa hakkını kullanması nedeniyle tapuda yazılı 600 TL satış bedeli karşılığı tapusunun iptaline karar verilmesi sonucunda davalıya ödediği satış bedelinin tahsili için eldeki dava açılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 4.6.2002 tarihli protokolde,taşınmaz satış bedeli olarak 10.000 Dolar ödendiğini, şufa hakkı kullanılması halinde bu bedelin geri ödeneceği, protokolün alınan bedeli belgelemek için yapıldığı belirtilmiştir. 10.1.2007 tarihli tapu senedinde satış bedeli 600 TL olarak gösterilmiştir. Davalı bu satış bedelinden 3.500 TL aldığını, tapuyu da devrettiğini, 10.000 Doların 2013/8100-26023
cayma bedeli olarak düzenlendiğini, taşınmazı davacıya devrederek sorumluluğunu yerine getirdiğini savunmuştur. Taraflar arasında tapuda yapılan satışta her ne kadar satış bedeli 600 TL olarak gösterilmiş ise de bunun tapu harcını düşük ödemek için yapıldığı,bu davranışın yaygın bir uygulama olduğu bilinmektedir.4.6.2002 tarihli haricen düzenlenen protokole göre davacının satış bedeli olarak 10.000 Dolar ödediği,şufa hakkının kullanılması halinde bu bedelin geri ödeneceği,bu protokolün verilen parayı belgelemek için düzenlendiği açıkça ifade edildiğine ve protokol ve altındaki imza davalı tarafça inkar edilmediğine göre sözleşme hükümlerinin uygulanarak taraflar arasındaki ilişkinin tasfiye edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.