Esas No: 2011/16059
Karar No: 2012/4263
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16059 Esas 2012/4263 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi, Hazine ve davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 105 ada 35 ve 38, 114 ada 13, 19, 20 ve 32, 115 ada 27, 50 ve 65, 117 ada 14, 127 ada 24, 128 ada 2, 9, 10 ve 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla, ev ve bahçe niteliği ile davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 114 ada 32, 115 ada 27, 50 ve 65, 127 ada 24 ve 128 ada 2, 9 ve 10 nolu parsellerin tamamı ile 114 ada 19 sayılı parselin (A) işaretli 6270,32 m2, 114 ada 20 sayılı parselin (A) işaretli 415,02 m2’lik bölümlerinin kadastro tespitinin iptali ile orman niteliği ile Hazinesi adına tapuya tesciline, 114 ada 19 sayılı parselin (B) işaretli 3384,46 m2, 114 ada 20 sayılı parselin (B) işaretli 10636,50 m2’lik bölümleri ile 105 ada 35 ve 38, 114 ada 13, 117 ada 14 ve 132 ada 1 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, Hazine ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince orman sınırlandırması yapılmıştır.
1) Hazine ve Orman Yönetiminin, dava konusu 105 ada 35 ve 38, 114 ada 13, 117 ada 14 ve 132 ada 1 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalılar vekilinin, dava konusu 114 ada 32, 115 ada 27, 50 ve 65, 127 ada 24 ve 128 ada 2, 9 ve 10, 114 ada 19 ve 114 ada 20 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, temyize konu bu taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman olarak tesciline karar verilmiş ise de, hükme esas alınan orman bilirkişi raporu yetersiz olup hükme esas alınamaz. Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda temyize konu taşınmazların eski tarihli memleket haritasında yeşil renkli ormanlık alanda kaldığı ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, taşınmazların hava fotoğraflarındaki konumları gösterilmediği gibi rapor ekindeki 1957-1986 tarihli memleket haritalarında ise, taşınmazların açık renkli orman sayılmayan alanda kaldıkları görülmektedir. Yine memleket haritasında aynı konumda olan komşu parseller kişiler adına tespit edilmiştir. Bu haliyle, rapor çelişkili ve yetersiz olup hükme esas alınamaz. Bu nedenle;
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ; 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin dava konusu 105 ada 35 ve 38, 114 ada 13, 117 ada 14 ve 132 ada 1 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
2) ikinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin dava konusu 114 ada 32, 115 ada 27, 50 ve 65, 127 ada 24 ve 128 ada 2, 9 ve 10, 114 ada 19 ve 114 ada 20 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu parseller yönünden hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine 20/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.