Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3165 Esas 2012/5907 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3165
Karar No: 2012/5907
Karar Tarihi: 03.07.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3165 Esas 2012/5907 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/3165 E.  ,  2012/5907 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen davalı ... ve diğerleri vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece yapılan kayıt uygulaması ve zilyetlik araştırmasının karar vermeye yeterli olmadığı belirtilerek; tarafların dayanaklarını oluşturan kayıtların iskanen oluşması nedeniyle haritalarının olup olmadığı araştırılarak yöntemince uygulanması; kullanım ve kayıt uygulaması hususlarında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından bilgi alınması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsellerin tutanak örnekleri ve dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmesi, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağının tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkilerin yöntemince giderilmesi, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılması; tapu kaydı maliklerinin ölüm tarihleri ve çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre tapu kaydının hukuki değerini koruyup korumadığının tartışılması, bundan sonra yapılacak araştırma, inceleme ve uygulama sonucunda ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, ... Merkez Karakaş Köyü 1084 parsel numarası ile ölü tespit maliki davalı ... ve davalı ... adına oluşturulan tespitin iptali ile, iş bu taşınmazın toplam 40 hisse kabul edilerek, 20 hisse davalı ... oğlu 1972 doğumlu ... adına müşterek mülkiyet hükümlerine göre tapuya tespit ve tesciline, yine dosya içerisine celp edilen ölü tespit maliki ..."nin nüfus aile kayıt tablosuna göre mirasçısı olarak gözüken, 5 hisse ölü tespit maliki davalı ..."nin eşi ...kızı ... adına, 3 hisse ölü tespit maliki davalı ..."nin evladı...adına, 3 hisse ölü tespit maliki davalı ..."nin evladı ... adına, 3 hisse ölü tespit maliki davalı ..."nin evladı ... adına, 3 hisse ölü tespit maliki davalı ..."nin evladı ... adına, 3 hisse ölü tespit maliki davalı ..."nin evladı ... adına, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın davacı ve öncesinde babası ...’in kullanımında olduğu, davalıların ve öncesinde tapu kaydı paydaşlarının kullanımının olmadığı, davalıların dayanağını oluşturan ve kadastro tespiti sırasında uygulanmış tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı gerekçesiyle karar verilmiştir. Mahallinde, bozma kararı öncesinde ve sonrasında yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözlerine göre çekişmeli taşınmazın davacının ve öncesinde de babası ...’in kullanımında olduğu, tespit ve davalıların dayanaklarını oluşturan tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı belirlenmiş olup, mahkemenin bu yönlere ilişkin kabullerinde de bir isabetsizlik bulunmadığından hükme yönelik diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, yukarıda özetlenen daire bozma kararında, davalıların dayanağını oluşturan tapu kaydının hukuki değerini koruyup korumadığı hususunun da tartışılıp değerlendirilerek bu göre karar verilmesi istenildiği halde, mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmamıştır. Bozma kararına uyulmakla, lehine bozma kararı verilen taraf yararına usuli kazanılmış hak ve mahkemeye de bozma kararı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Her ne kadar konuya ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-c maddesinde 03.05.2012 tarihli ve 6302 sayılı Yasa’nın 4. maddesi ile değişiklik yapılmış ise de, kadastro hakimi kadastro tespit günündeki hukuki durumla bağlı olup, tespit günü yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama Kanunu’nun 32/d maddesi ve tespit gününden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-c maddesine göre tapu kaydının zilyet olan kişiler yararına hukuki değerini kaybedip kaybetmediğinin değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca, belirtilen husus değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 900.00 TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, 03.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara