Esas No: 2012/1484
Karar No: 2012/5897
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1484 Esas 2012/5897 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Seferler Köyü 124 ada 7 parsel sayılı 8393.84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle elbirliği mülkiyetine tabi olacak şekilde davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında dava açmış, bu bölümün ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, uzman fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1175.02 metrekare yüzölçümündeki bölümün tespit gibi tesciline, aynı raporda (B), (C), (E) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerin köy boşluğu olarak bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece uzman fen bilirkişisi raporunda (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümler üzerinde davalı tarafın bir zilyetliğinin bulunmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi verilen kararın infazı da mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, davacıdan talebinin tam olarak ne olduğu sorulmamış, soyut içerikli beyanlarla yetinilmiştir. O halde, doğru sonuca ulaşabilmek için, öncelikle davacı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisinden açıklama istenerek çekişmeli taşınmazın Köy Tüzel Kişiliği adına özel mülk olarak tescilinin mi talep edildiği, kamu orta malı olarak sınırlandırılmasının mı istendiği yoksa köy boşluğu olduğunun mu iddia edildiği saptanmalı, köy boşluklarının mülkiyetinin Hazine"ye ait olup dava hakkının Hazine"ye ait bulunduğu düşünülmelidir. Köy boşluğu iddiasında bulunulmaması halinde işin esasına girilerek mahallinde davada yararı bulunmayan komşu köylerden seçilecek mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, uzman fen ve ziraat bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşifte nizalı taşınmazın temyiz incelemesine konu bölümlerinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı, Köy Tüzel Kişiliğinin özel mülkü olarak zilyetliğinde bulunup bulunmadığı konularında mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından ayrıntılı, somut verilere dayalı bilgi alınmalı, uzman ziraat bilirkişisinden taşınmazın mera, hali arazi veya tarım arazisi olup olmadığı konularında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yapılacak araştırma sonucu çekişmeli bölümlerin köye ait özel mülk olması ve 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde yazılı koşulların oluşması halinde köy adına tesciline, mera olduğunun anlaşılması halinde mera olarak sınırlandırılmasına, hali arazi veya köy boşluğu olması halinde ise davada Hazine taraf olmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmelidir. Kabule göre de uzman fen bilirkişisi raporunda dere yeri olarak gösterilen ve çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölüm hakkında bir karar verilmemesi, köy boşluğu olarak kabul edilen bölümler yönünden de, köy boşluklarının tescile tabi olması karşısında, bu bölümler hakkında tescil hükmü kurulmaması da isabetli olmamıştır. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılardan ... ve ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03.07.2012 günününde oybirliği ile karar verildi.