20. Hukuk Dairesi 2011/16034 E. , 2012/4249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ... köyü, ... mevkiinde bulunan ve yörede 1970 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında, 33, 34 ve 12 parseller arasında çalılık olarak tespit harici bırakılan yaklaşık 28 dönüm miktarındaki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu ileri sürerek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. ... TEKNO. DIŞ TİC. A.Ş. 08/11/2007 tarihli dilekçeyi 22/02/2008 tarihinde harçlandırarak çekişmeli taşınmazın şirketin zilyetliğinde bulunması nedeniyle davaya katılmıştır
Diğer yandan, davacı ... ...’nın, davalı ...’u (... Teknolojileri ve Dış Tic. A.Ş) hasım göstererek, davaya konu taşınmaza haksız el atmasının önlenmesi istemiyle TUZLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nin 2007/434 esas sayılı dosyasında açtığı dava, arada fiili ve hukuki bağlantı bulunduğundan birleştirilmiştir. Yargılama sırasında Hazine, mahkemeye sunduğu 20/11/2007 - 5/11/2008 havale tarihli dilekçeler ile çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ile davalı HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/13243-14404 sayılı kararı ile davanın reddine ilişkin hükmün onanmasına, Hazinenin temyiz itirazları yönünden ise « Hazinenin temyiz itirazlarına gelince: davalı Hazine’nin 20/11/2007 ve 5/11/2008 havale tarihli dilekçeler ile çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescilini istediği gözlenmiştir
01/01/2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Yasasının 713/ 6. maddesinde aynen (Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler.) hükmü bulunduğundan, mahkemece böyle bir istek karşısında tescil davacısı gerçek kişinin yanı sıra Hazinenin de delilleri toplanarak sonucuna göre tescil istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra, daha önce verilen red kararı onanarak kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Hazinenin tescil talebinin kabulü ile 25/05/2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 19650,88 m2’lik bölümün Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.