Esas No: 2019/13062
Karar No: 2022/5675
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13062 Esas 2022/5675 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/13062 E. , 2022/5675 K.Özet:
Sanık, görüntü veya sesleri ifşa ederek özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edildi. Ancak temyiz edildi ve dosya incelendi. Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde belirtildiği gibi, muhatabın bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkarılmalıdır. Ancak bu tebligat bila tebliğ iade edilirse, adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebliğ yapılmalıdır. Bu yönteme uygun olarak yapılmayan bir tebliğ, usule aykırıdır ve sanığın temyiz dilekçesi yöntemine uygun olarak tebliğ edilmeli ve tebellüğ belgesi ile verilmelidir. Kanun maddeleri 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2, 21/1, 21/2 ve 23/1-8, ayrıca Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılan ...’e yokluğunda verilen 12.05.2015 tarihli kararın tebliği için adı geçenin 24.02.2015 tarihli duruşmada beyanı alınırken bildirdiği en son adresi esas alınarak bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde anılan duruşmada bildirilen aynı adres esas alınıp, doğrudan “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve mercii tarafından Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı katılan ...’e gerekçeli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile birlikte yöntemine uygun olarak tebliğ edilip, tebellüğ belgesi ile verilmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi ve bu konuda ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesinin temini için mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.