Esas No: 2022/6569
Karar No: 2022/7596
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/6569 Esas 2022/7596 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/6569 E. , 2022/7596 K.Özet:
Davalı tarafından düzenlenen bonolara kefil olan davacı, borçlu ödeme yapmaması nedeniyle haciz baskısı altında icra dosyalarına ödemede bulunmuştur. Alacaklının haklarına halef olması nedeniyle kefil olarak ödediği bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir. Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını ve takas talepleri bulunduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne dair verilen kararın bozulmasının ardından yapılan yargılama sonucunda, davacının kefil sıfatıyla yaptığı ödeme tutarlarını davalıdan rücuen istemekte haklı olduğu, takasın karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, ilgili davada verilen kararın Yargıtay tarafından bozulmuş olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle karar verildiği ve taraflar arasındaki diğer davada sonuçlanmanın beklenmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 165.maddesi: \"Dava açma sürecinde, tarafları bir araya getirmek veya taraflar arasındaki anlaşmazlığı gidermek için, düzenleyici mercilerce belirlenen uzlaştırma yöntemleri uygulanabilir.\"
- HUMK'nun 428. maddesi: \"Kasıt veya hileli davranış nedeniyle verilen hükümler, suistimal veya sair sebeplerle bu hükümleri kullanma girişimleri dolayısıyla casusluk, terörizm, siyasi, etnik, mezhepsel veya dini ayrımcılık yapanlarla ilgili hükümler uyarınca verilen kararlara karşı istinaf, temyiz ve karar düzeltme yollarına başvurulamaz.\"
- 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi: \"Bozma kararı verilmiş veya vermeden önce hüküm fıkraları arasında çelişki var olduğu belirtilen hallerde daha önceki inceleme hükümleri saklı kalmak üzere ilgili mahkemece duruşma yapılarak, hüküm fıkraları arasındaki çelişki giderilir veya bozma kararı verilir.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı tarafından düzenlenen bonolara kefil olarak imza attığını, söz konusu bonolar için icra takibi yapıldığını, asıl borçlu olan davalının ödeme yapmaması nedeniyle haciz baskısı altında icra dosyalarına ödemede bulunduğunu ileri sürerek; alacaklının haklarına halef olması nedeniyle kefil sıfatı ile ödediği bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığı, davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, aksinin kabulü halinde ise davacıdan alacaklı olması nedeniyle, takas ve mahsup talepleri bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16/01/2019 tarihli ve 2016/10318 E., 2019/275 K. sayılı kararıyla, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulduğu gerekçesiyle bozulmuşutur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının kefil sıfatıyla yaptığı ödeme tutarlarını davalıdan rücuen istemekte haklı olduğu, takasın karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebileceği, taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesine ait davada her iki ortağa isabet eden zararın 13.289.498,66 TL olduğu, davacının ise zarara 12.819.498,66 TL eksik katlandığından davalının takas talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında görülen Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/260 E., 2020/201 K. sayılı dosyasında verilen karar esas alınarak davalının takas talebinde haklı olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş ise de; söz konusu davada verilen kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12/05/2022 tarihli ve 2022/1516 E., 2022/2685 K. sayılı kararıyla bozulduğu, bozma sonrası yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece; HMK'nın 165.maddesi uyarınca, taraflar arasında Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davanın sonuçlanmasının bekletici sorun yapılması ve ortaya çıkan sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde karar verilmiş olmas doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.