Esas No: 2018/6837
Karar No: 2022/5722
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/6837 Esas 2022/5722 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2018/6837 E. , 2022/5722 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14/03/2019 tarihli ve 2016/13-1281-2019/216 sayılı kararı ile benzer nitelikteki birçok kararında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK'nın 34/2, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunludur. Bunlardan bir veya birkaçının eksik ya da hatalı gösterilmesi CMK'nın 40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedenini oluşturmaktadır. Bu bildirimlerdeki temel amaç, kanun yollarına başvuru hak ve yetkisi bulunanların, başvuru haklarını etkin bir biçimde kullanmalarının sağlanması ve bu eksiklik nedeniyle hak kayıplarına yol açılmamasıdır. Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya yanılgılı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise, bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır.
İncelenen dosyada; sanık ...’in yokluğunda verilen hükmün, sanığa 05/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafii tarafından CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 18/07/2018 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmış ise de; hükmün yasa yolu kısmında temyiz süresinin sanık ... yönünden “15 gün” olarak belirtilmesi sebebiyle, sanığın bu yanılgılı bildirimden kaynaklı olarak temyiz hakkını süresinde kullanmasının engellendiği ve sanık müdafinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04/06/2020 gün ve 2018/6-472-2020/262 sayılı ilamında, “sanık hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunan suçtan zarar görene CMK’nın 233. maddesi uyarınca duruşma gününü bildirir çağrı kağıdı tebliğ edilmesi ve CMK’nın 234/1-b maddesinde sayılan hakları kullanma imkanının tanınması gerekirken, bunun yapılmamasının, duruşmadan haberdar edilmeden yargılamaya devam edilerek delil sunma hakkı elinden alınan suçtan zarar gören yönünden hak kısıtlaması niteliğinde olduğunun” belirtildiği, somut olayda Kültür ve Turizm Bakanlığı adına İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne duruşma günü usulüne uygun olarak bildirilip, davaya katılma imkanı sağlanmadan hüküm tesis edilmesi suretiyle CMK’nın 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ve sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün sair yönleri incelenmeksizin isteme uygun olarak BOZULMASINA; 15/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.