Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5720 Esas 2022/7690 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5720
Karar No: 2022/7690
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5720 Esas 2022/7690 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/5720 E.  ,  2022/7690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; eczacı olduğunu, davalı kurum ile sigortalıların kabul ve tedavilerine ilişkin Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesini imzaladığını, bu kapsamda gerçekleştirdiği ilaç ve faturalandırma işlemleri nedeniyle Batman Bölge Devlet Hastanesi Baştabipliğinin araştırma raporuna istinaden davalı kurum tarafından 19/06/2014 tarihli cezai işlemin uygulandığını, doktor bilgisi dışında satılan ilaçlardan ve Sağlık Net-2 kaydında olmayan reçeteler ile ilgili olarak 2012 yılı protokolünün 6.16, 6.17, 5.3.10, 5.3.2. maddeleri gereği 218.653,35 TL, yine 2012 yılı protokolünün 4.3.7 ve 4.3.6. maddeleri gereği 22.209,87 TL ve 33.653,65 TL tutarında olmak üzere toplam 274.516,87 TL ceza kesildiğini, uygulanan cezanın hukuka ve yapılan sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek; cezai işlemin iptalini talep etmiştir.
    Davalı; müfettişler tarafından yapılan incelemeler sonucunda, davacının yapmış olduğu fiiller nedeniyle 2012 yılı sözleşmesinin, 6.16, 6.17 ve 5.3.10 ve 5.3.2 ve yine 2012 yılı sözleşmesinin 4.3.7 ve 4.3.6. maddelerinin ihlal edildiğinin belirlendiğini, uygulanan cezai işlemin doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile davalı kurumun davacıya vermiş olduğu 274.516,87 TL’lik cezai işlemin iptaline dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01/04/2019 tarihli ve 2016/7526 E. 2019/4294 K. sayılı kararıyla; ‘’... mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı yanca uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirilmekle ve sadece sahtecilik iddiasıyla ilgili değerlendirme yapılmakla yetinilmiş olup, cezai işlemin hangi hukuki gerekçelerle yerinde olmadığı belirtilmemiş, araştırma raporu ve durum tespit raporu tartışılmadan rapor tanzim edilmiştir. Hal böyleyken, konuya ilişkin sözleşme ve mevzuat hükümleri de irdelenerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda en az üç kişiden oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile davalı kurumun dava konusu 19/06/2014 tarihli işleminin 44.218,31 TL kesinti ve 102.661,00 TL cezai işlem kısmının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı Tip Sözleşmesinin 5.3.2, 5.3.5, 5.3.6, 5.3.10, 6.17 ve 4.3.6. maddelerine aykırılık nedeni ile davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda; davacı eczacı hakkında 19/06/2014 tarihli işlemle kuruma fatura edilen reçetelerle ilgili olarak 2012 yılı protokolünün 5.3.2. maddesi uyarınca 10 adet reçete ile ilgili 1. kez uyarılmasına, 5.3.5. maddesi uyarınca 9 adet reçete ile ilgili 1. kez uyarılmasına, 5.3.6. maddesi uyarınca 1 adet reçete ile ilgili 1. kez uyarılmasına, 5.3.10. maddesi uyarınca 12 adet reçete ile ilgili 1. kez uyarılmasına, 6.17. maddesi uyarınca 218.653,35-TL cezai şart bedelinin tahsiline, 4.3.6. maddesi uyarınca 14 adet reçete bedeli 22.209,87 TL'nin tahsiline ve ayrıca protokol kaydı bulunmayan 15 adet reçetenin toplam bedeli 33.653,65 TL'nin tahsiline karar verildiği, bu şekliyle davacı eczacı hakkında 2012 yılı protokolünün 4 maddesine aykırılık nedeniyle cezai işlem uygulandığı anlaşılmaktadır.
    Cezai işleme konu 2012 yılı protokolünün 5.3.2., 5.3.5, 5.3.6, 5.3.10, 6.17 ve 4.3.6. maddelerine ilişkin olarak 01/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 2012 yılı protokolünün 5.3.2. maddesine karşılık gelen 5.3.2. maddesinde; "Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e- reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilacı alana ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz." düzenlemesine, 5.3.5 maddesine karşılık gelen 5.3.5 maddesinde; ‘’Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2(iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde uygulanmaz’’ düzenlemesine, 5.3.6 maddesine karşılık gelen 5.3.6. maddesinde ‘’Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, alınması gereken ilaç katılım payları ve/veya poliklinik muayene katılım payını ve/veya eşdeğer ilaç uygulaması nedeniyle oluşan fiyat farklarını tahsil etmeyen veya hastaya iade eden eczacılara, ilk tespitte 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır.Yazılı uyarıya rağmen tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odası tarafından yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurum tarafından madde hükümleri uygulanır. Eczacı odası tespiti ve TEB Merkez Heyeti onayına istinaden yapılan işlemlerin yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilmesi durumunda, eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak, Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacılar Birliğine ihbar edilir.Eczacı tarafından poliklinik muayene katılım payı tahsil edilmemesi veya iade edilmesi halinde uygulanacak cezai şart tutarının hesaplanmasında (6.17) numaralı madde hükmünün son fıkrası uygulanmaz.’’düzenlemesine, 5.3.10 maddesine karşılık gelen 5.3.10 maddesinde; ‘’ "Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz." düzenlemesine, 6.17 maddesine karşılık gelen 6.17. maddesinde; "Bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanması reçete bazında yapılır. Bir reçetede birden fazla usulsüz fiilin tespit edilmesi durumunda cezai şartlardan en yüksek olanı esas alınır. Bir fatura döneminde cezai işlem gerektiren birden fazla reçete tespit edilmesi halinde belirlenen cezai şartlar her bir reçetedeki tespit için ayrı ayrı hesaplanıp bu bedeller toplanmak suretiyle tahsil edilir. Cezai şartlar reçete/ilaç bedelinden az olamaz. (Bu maddenin uygulanmasında Protokolün 5.3.4.,5.3.6. ve 5.3.14. numaralı madde hükmü hariçtir.) Kurumca uygulanacak cezai şart tutarının her fiil için 250 (ikiyüzelli) TL’den az olması halinde, alınacak cezai şart bedeli 250 (ikiyüzelli) TL olarak uygulanır. Belirtilen aynı fiilin/fiillerin son 1 (bir) yıl içinde tekrarlandığının tespit edilmesi halinde uygulanacak cezai şart bedeli her fiil için 500 (beşyüz) TL olarak uygulanır." düzenlemesine, 4.3.6 maddesine karşılık gelen 4.3.6. maddesinde ise; "Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez(5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir." düzenlemesine yer verildiği anlaşılmaktadır.
    Yine 2020 yılı protokolünün 2012 yılı protokolünün 5.3.2. maddesine karşılık gelen 5.3.2. maddesinde;’’ Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilacı alana ait olmadığının denetim ile tespitinin kesinlik kazanması halinde, reçete bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın veya ilacı teslim alan kişinin ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz. ‘’ düzenlemesine, 5.3.5. maddesine karşılık gelen 5.3.5 maddesinde; ‘’Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 3 (üç) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz. ‘’ düzenlemesine, 5.3.6 maddesine karşılık gelen 5.3.6 maddesinde; ‘’Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, alınması gereken ilaç katılım payları ve/veya ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarını, ve/veya eşdeğer ilaç uygulaması nedeniyle oluşan fiyat farklarını tahsil etmeyen veya hastaya iade eden eczacılara, ilk tespitte 500 (beşyüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır, yazılı uyarıya rağmen tekrarı halinde sözleşme feshedilir ve 1 (Bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Tespit işlemi Kurumca yapılabileceği gibi ilgili eczacı odası tarafından da yapılabilir. Tespit işleminin, ilgili eczacı odası tarafından yapılması ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetince onaylanarak Kuruma yazılı olarak bildirilmesi halinde Kurum tarafından madde hükümleri uygulanır. Eczacı odası tespiti ve TEB Merkez Heyeti onayına istinaden yapılan işlemlerin yargı kararı ile haksız yapıldığına karar verilmesi durumunda, eczacının uğradığı her türlü maddi ve manevi zarar, tespiti yapan eczacı odası ile Türk Eczacıları Birliğince müteselsilen karşılanır. Ancak Kurum aleyhine dava açılması halinde, açılan dava Türk Eczacıları Birliğine ihbar edilir. Eczacı tarafından, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarının, tahsil edilmemesi veya iade edilmesi halinde uygulanacak cezai şart tutarının hesaplanmasında (6.17) numaralı madde hükmünün son fıkrası uygulanmaz.’’ düzenlemesine yer verildiği, cezai işleme konu 5.3.10, 6.17. ve 4.3.6 maddelerinde ise 2016 protokolündeki düzenlemenin aynen korunduğu ve değişiklik yapılmadığı görülmektedir.
    Mahkemece bozma sonrasında alınan bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edilmiş ise de, davacının dava açmış olmasının 2016 yılı protokolünün uygulanmasına ilişkin müracaatı olduğu anlamına geleceği ve bu durumda davacının, kurumdan yazılı talepte bulunup bulunmadığı araştırılmadan, artık somut uyuşmazlıkta işlem tarihinden sonraki 2016 ve 2020 protokol hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği açık olmakla, söz konusu cezai işleme esas maddelerin yukarıda belirtilen 2016 yılı ve sonraki yıllardaki protokollerin karşılık maddelerinin de değerlendirilmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken, bu değerlendirmeleri içermeyen yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Yine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hakimin davayı aydınlatma ödevi” başlığı altında düzenlenen 31. maddesinde; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” hükmü getirilmiştir. Mahkemece, teftiş sırasında dinlenen kurum sigortalısı hastaların tamamı tanık sıfatıyla dinlenilmemiş, bilirkişi raporunda bu hasta ya da hasta yakınlarının teftiş sırasında verdikleri ifadeler üzerinden değerlendirme yapılmakla yetinilmiş olmakla, bu husus da usul ve kanuna aykırıdır.
    Buna göre mahkemece yapılacak iş; hakimin davayı aydınlatma ödevi uyarınca, teftiş sırasında dinlenen tüm hastaların tanık sıfatıyla ilgili protokol maddeleri kapsamında beyanının alınması, reçete arkasındaki imzanın kendilerine ya da yakınlarına ait olup olmadığının, reçeteye konu ilaçları alıp almadıklarının sorulması, sonrasında alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden cezai işleme konu olan 2012 yılı protokolünün 5.3.2, 5.3.5, 5.3.6, 5.3.10, 6.17 ve 4.3.6. maddelerine karşılık gelen 2016 yılı ve sonraki yıllarda imzalanmış olan protokol hükümlerini de değerlendiren, denetime elverişli rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar vermek olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara