Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4064 Esas 2022/5770 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4064
Karar No: 2022/5770
Karar Tarihi: 19.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4064 Esas 2022/5770 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen karar, bir tazminat davasına ilişkindir. Davacı, cebren men etmeye teşebbüs suçundan tutuklanmış ve daha sonra beraat etmiştir. Davacı, tutuklu kaldığı süre için maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Yerel mahkeme, maddi tazminat talebini reddetmiş, manevi tazminat talebi için ise davalıdan 200.000 TL ödenmesine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmedildiği gerekçesi ile manevi tazminat miktarını 85.000 TL'ye düşürmüş ve vekalet ücretini değiştirmiştir. Ancak İstinaf mahkemesi davacının istinaf talebini değerlendirmeden hüküm kurmuştur. Kararın bozulması için Yargıtay'a gönderilmiştir. Kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 142. ve 302/2. maddeleri uyarınca açıklamalar yapılmıştır.
12. Ceza Dairesi         2021/4064 E.  ,  2022/5770 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 18.10.2017 tarihli, 2017/2780 Esas, 2017/3144 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine " ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 25.09.2012 – 19.06.2014 tarihleri arasında 632 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 750.000 TL maddi, 750.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 200.000,00 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması gerekçesiyle manevi tazminat miktarının 85.000,00 TL’ye düşürülmesi ve vekalet ücretinin 9.550 TL olarak değiştirilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine, davanın süresinde açılmadığına, manevi tazminat miktarının fazla olduğuna,karşı vekalet ücreti istemine ve sair temyiz itirazlarına ve davacı vekilinin maddi tazminat miktarının kabulü gerektiğine ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararını 09.03.2017 tarihinde yüzüne karşı verilmesinden sonra süresinde 11.03.207 tarihinde istinaf talebinde bulunmasına rağmen İstinaf mercininin davacının istinaf talebini değerlendirmeden hüküm kurması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
    Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
    Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 18.10.2017 tarihli, 2017/2780 Esas, 2017/3144 sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE; 19.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara