Esas No: 2022/3172
Karar No: 2022/5774
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/3172 Esas 2022/5774 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/3172 E. , 2022/5774 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının açmış olduğu davaya ilişkin idari yargı mercinin görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine dair hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacının ... Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu esnada tedavi için sevk edildiği ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji bölümündeki hastane odasına yasak eşya soktuğu gerekçesiyle ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunca verilen 12 gün hücre ve 1 aylık disiplin cezasının ... İnfaz Hakimliğinin 2013/223 Esas sayılı kararı ile onandığını, ayrıca aynı suç nedeniyle davacı hakkında ... 6. Asliye Ceza Mahkemesine açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda 2013/440 Esas ve 2014/546 sayılı kararı ile beraat ettiğini, suçsuz olduğu halde 12 günlük hücre ve 1 aylık disiplin cezası ile cezalandırıldığını, bu sebeple denetimli serbestlik tedbirinden de faydalanmadığını, tahliye tarihinden 1 yıl 2 ay sonra tahliye olduğu için maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle davacı lehine haksız tutukluluk sebebiyle 20.000,00 TL manevi tazminat ve 13.000,00 TL maddi tazminat talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, disiplin cezası ve infaz hukukuna ilişkin aykırılıkların CMK 141.ve devamı maddelerinde tahdidi olarak sayılmış bulunan koruma tedbirlerinden olmadığı gibi ceza yargılamasında beraat edilmesinin disiplin hukuku açısından disiplin cezası verilmesine de engel teşkil etmediğinden, hukuki dayanaktan yoksun olan talebin reddine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; tazminat istemine ilişkin CMK'nın 141. maddesinde suç soruşturması ve kovuşturması sırasında gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği belirtilerek tazminat istenebilecek hallerin tahdidi şekilde sıralandığı, davacının ... Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu esnada tedavi için sevk edildiği ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji bölümündeki hastane odasına yasak eşya soktuğu gerekçesiyle ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunca verilen 12 gün hücre ve 1 aylık disiplin ile cezalandırıldığını, bu sebeple denetimli serbestlik tedbirinden de faydalanmadığı nedeniyle tazminat istemine ilişkin davanın gereğinin takdirinin idari yargı görev alanında kaldığı ve bu mahkemeler önünde tazminat isteminde bulunulabileceği gözetilip; görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, görevsizlik kararına hükmedilmiş olup,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
HMK 331/2 maddesinde; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.” hükmünü içermektedir.
Yukarıdaki düzenleme hiç kuşkusuz adli yargı yerinde görülecek davalarda ve adli mahkemeler arasındaki görevsizlik kararlarında uygulanmalıdır. Açıklanan maddede “davaya bir başka mahkemede devam edilmesi" hali düzenlenmiştir. Oysa yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılacak bir dava söz konusudur ve bu dava adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde değildir.
Bu sebeple, davacı davasını yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış olduğundan, “yargı yolu bakımından görevsizliğe” dair verilecek kararla birlikte; vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiş olması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (3) numaralı bendine eklenmek üzere vekalet ücretine ilişkin ''05/08/2017 tarihli 694 sayılı KHK ile değişik, 5271 sayılı CMK'nın 142/9. maddesi uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alınarak, 4.950 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine'' cümlesinin yazılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.