Esas No: 2022/3182
Karar No: 2022/5759
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/3182 Esas 2022/5759 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/3182 E. , 2022/5759 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan ...Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/172 Esas – 2005/75 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, 4926 sayılı Yasaya muhalefet suçundan davacıya ait ....plaka sayılı tır çekicisine 22.09.2004 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda aracın sürücüsü olan sanığın beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 21.07.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 263.400,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 47.486,00 TL el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan ve Tutuklanan Kimselere Tazminat verilmesi hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK'nın yedinci bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ila 144. maddelerin, tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir, 5320 sayılı Kanunun 6. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında, yapılan işlemden kasıt 22.09.2004 tarihinde davacıya ait araca el koyma olup, el koyma nedeniyle tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek, bu konudaki talebin genel hükümlere göre hukuk mahkemelerinde talep edilebileceği nedeniyle görev yönünden reddine kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davanın genel hükümlere göre hukuk mahkemelerinde talep edilebileceği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 19.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.