Esas No: 2011/15760
Karar No: 2012/4127
Karar Tarihi: 20.03.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15760 Esas 2012/4127 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişiler ile dahili davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 104 ada 152, 105 ada 26, 54, 55, 56, 57, 58 ve 59, 106 ada 76, 79 ve 80 parsel sayılı taşınmazlar kadastro öncesinde asliye hukuk mahkemesinde davacılar tarafından açılan el atmanın önlenmesi davasında, davalı oldukları halde davalı gerçek kişiler adına tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, elatmanın önlenmesine konu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece dava konusu 105 ada 26, 55, 59, 106 ada 80 sayılı parsellerin tamamının; 106 ada 79, 105 ada 54, 56, 57, 58, 106 ada 76 sayılı parsellerin (A) ile gösterilen bölümlerinin orman niteliğiyle Hazine; aynı parsellerin (B) ile gösterilen bölümlerinin ve 104 ada 152 sayılı parselin tamamının davalı gerçek kişiler adına tapuya tesciline karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm davacılar ve davalıların tümünün temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/05/2011 tarih ve 2011/2616-5921 sayılı bozma kararında özetle; “Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından eski tarihli resmi belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme sonucu çekişmeli 105 ada 26, 55 ve 59, 106 ada 80 parsellerin tamamının, 106 ada 79 parselin ise (A) bölümünün orman sayılan yerlerden; 106 ada 79 parselin (B) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle onanmasına karar verilmiştir.
Hazine ve Orman Yönetiminin 104 ada 152, 105 ada 54, 56, 57 ve 58, 106 ada 76 parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden ise; mahkemece 104 ada 152 parselin tamamının, 105 ada 54, 56, 57 ve 58, 106 ada 76 parsellerin (B) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle taşınmazların davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de; 152 parsel, sınırındaki dava dışı 151 parsel ile bir bütün olarak düşünüldüğünde; 105 ada 54, 56, 57 ve 58 parseller yine dava dışı 52 ve 53 parsellerle bir bütün olarak düşünüldüğünde, yine 106 ada 76 parsel de çepeçevre orman parselleri ile çevrili olup, orman içi açıklık niteliğinde oldukları anlaşılmaktadır. Her ne kadar taşınmazlar kadastro sırasında davalılar adına tespit edilmişlerse de kadastro öncesinde davacı ve davalı gerçek kişiler arasında el atmanın önlenmesi davası açılmış olması ve o davanın yargılaması sırasında yörede kadastro çalışmalarının başlamış olması nedeniyle tutanakların malik hanelerinin mahkemece doldurulmak üzere boş bırakılması gerekirken davalılar adına tesbit yapılmış olmasının hukuki değeri yoktur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi gereğince taşınmazların kim adına tesbit edileceği mahkemece re"sen toplanacak delillere göre
belirlenmelidir. 6831 sayılı Yasanın 17. maddesi gereği orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmayacağı belirtildikten sonra dava konusu taşınmazların tamamının orman içi açıklık niteliğinde oldukları ve bu nedenle taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken taşınmazların bir bölümünün özel mülkiyete konu olmalarını sağlayacak biçimde gerçek kişiler adına tescili yolunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve ... köyü, 104 ada 152, 105 ada 54, 56, 57 ve 58, 106 ada 76 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ve dahili davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 2007 yılında 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna temyize konu karar başlığında bozmadan önceki ilk karar esas ve karar numarası ile karar tarihi yazılmış ise de, bu tür hataların mahallinde her zaman düzeltilebilmesinin imkan dahilinde bulunmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 20/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.