Esas No: 2011/15741
Karar No: 2012/4126
Karar Tarihi: 20.03.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15741 Esas 2012/4126 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 123 ada 21, 22, 23, 24 ve 66 parsel sayılı 510,76 m², 344,58 m², 446,81 m², 1492,36 m², 1040,64 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu taşınmazların tespit gibi davalılar adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/02/2009 tarih 2008/17748 – 2009/2457 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; incelenen dosya kapsamına göre, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 1947 yılında herhangi bir köy ya da belde sınırı esas alınmadan seri bazında yapıldığı ve köyün tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır.
6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değiştirilen 12/3. maddesine dayanılarak çıkartılan ve 19 Ağustos 1974 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin "Sınırlama dışı kalan ormanlar için yapılacak işlemler" başlıklı 128. maddesinin (b) fıkrasında “Sınırlaması yapılan devlet ormanının dış ve iç sınırlarına bitişik olmayan Devlet Ormanları hakkında orman kadastro komisyonunca herhangi bir karar verilmiş olmayacağından ve bu gibi Devlet Ormanlarının orman kadastrosu yapılmış sayılmayacağından, ıttıla hasıl olduktan hemen sonra orman kadastrosunun yapılması merkezce sağlanır. Bu gibi ormanlarda orman kadastrosu yapılıncaya kadar ilgili kanun hükümlerine göre işlem yapılır” hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda; yörede seri usulde yapılan orman kadastrosunda, devlet ormanı olarak sınırlandırılan yerlerin dış ve iç sınırlarına bitişik olmayan devlet ormanlarının orman kadastro komisyonlarınca incelemesi yapılamadığı ve niteliği belirlenmediğinden o yerde orman kadastrosunun yapılmış sayılmayacağı, bir başka anlatımla, o orman serisi dışında kalan yerlerde bir orman sınırlandırılmasının varlığından söz edilemeyeceğinden, bu nitelikte taşınmazların orman olup olmadıkları ve hukuki durumlarının eski tarihli memleket haritası, hava fotoğraflarının uygulanması, üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı, eğimi ve çevresinin incelenmesi sonucu belirlenmesi gereklidir.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan
tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orijinal orman tahdit harita örneğinin dosyaya getirtilerek, keşifte görev alan bilirkişilerden tahdit uygulamasına ilişkin ek rapor alınmalı, tahdit hattı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, taşınmazlar tahdit hattına bitişik olmadığından, bu kez resmi belgeler incelenerek taşınmazların öncesinin belirlenmesi, dosyadaki bilirkişi raporunda, taşınmazlardan 23 ve 66 parsellerin 1955 tarihli hava fotoğraflarında orman olarak görüldüğü, ancak memleket haritasında boyama hatası yapılarak taşınmazların açık alan olarak gösterildiği, bu parsellerin tamamının orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiğinden, bu parsellerin orman niteliği ile tesciline karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle davanın tümden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve 123 ada 66 parsel sayılı taşınmazın tamamen, 123 ada 23 parsel sayılı taşınmazın krokide A ile gösterilen 172,17 m²’lik bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına, 123 ada 21, 22 ve 24 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi davalı gerçek kişiler adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/10/2010 tarih 2010/8876-12181 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında çekişmeli 123 ada 23 ve 66 parsellerin 1955 tarihli hava fotoğraflarında orman olarak görüldüğü, ancak memleket haritasında boyama hatası yapılarak taşınmazların açık alan olarak gösterildiği, bu parsellerin tamamının orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiğinden, orman niteliği ile tesciline karar verilmesine değinilmiş, ancak; diğer parseller yönünden orman araştırması yapılması istenmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmuş, 123 ada 66 sayılı parselin tamamı ile 23 sayılı parselin (A) ile gösterilen bölümünün orman niteliği ile tescil kararı verilmiştir. Yargıtay bozma kararına uyulduğuna göre, 23 sayılı parselin tamamının orman olarak Hazine adına tescil edilmesi konusunda Orman Yönetimi yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. O halde, mahkemece 123 ada 23 sayılı parselin (B) ile gösterilen bölümü hakkında da kabul kararı verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, ayrıca; mahkemece 123 ada 21, 22 ve 24 parseller yönünden bozma kararı gereğince araştırma yapılmaması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla 123 ada 21, 22 ve 24 sayılı parsellerde yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmazların olduğu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumunun saptanması; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun düşünülmesi; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri
de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi ” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 123 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına, 123 ada 21, 22 ve 24 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi davalı gerçek kişiler adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1947 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.