MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede 1973 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... köyü, 56 parsel sayılı 4600,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı gerçek kişi adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın 1462,00 m²’lik bölümün 1982 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla çekişmeli taşınmazın 1462,00 m²’lik bölümün tapusunun iptali ile bu bölümün tescil dışı bırakılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 56 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde gösterilen 1462,00 m²’lik bölümün tapusunun iptali ile bu bölümün tescil dışı bırakılmasına, geri kalan bölümün davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptaline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1980 yılında 6831 sayılı Yasa hükümleri uyarınca orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması yapılıp 16/04/1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. 1973 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında taşınmaz, davalı kişi adına tarla olarak tespit edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1462,00 m²’lik bölümünün 1982 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 20/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.