Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4325 Esas 2012/5456 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4325
Karar No: 2012/5456

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4325 Esas 2012/5456 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/4325 E.  ,  2012/5456 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 110 ada 208 ve 112 ada 48 parsel sayılı 172.443,84 ve 18.129,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak ve taşlık niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların bazı bölümleri hakkında ayrı ayrı dava açmışlar, bu bölümlerin adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece birleştirme kararı verilerek yapılan yargılama sonunda davaların reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Davacılardan ..., ilan süresinden sonra Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çekişmeli 110 ada 208 parsel hakkında dava açmış, kadastro mahkemesinde davalı olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise de, yapılan keşif sonucu davacı ...’un dava ettiği bölümün 110 ada 208 parsel içinde değil kadastro tespiti kesinleşen ve ... adına tapu kaydı oluşan 110 ada 207 parsel içinde kaldığı anlaşılmıştır. Görev, kamu düzenine ilişkindir. Hal böyle olunca, Mahkemece davacı ..."un davasına ilişkin olarak, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken görev dava şartı göz ardı edilmek suretiyle karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    2) Diğer davacıların temyiz itirazlarına gelince; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazların büyük mera parseli içinde kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de taşınmazların çevresinde kesinleşen mera parseli bulunmadığı gibi çekişmeli taşınmazlar da mera olarak tespit edilmemiştir. Davacılardan ... ile ... tarafından talep edilen bölümlerin bazı kısımları, yine davacı ... ile ... tarafından talep edilen bölümlerin bazı kısımları çakıştığı halde farklı zamanlarda birden çok keşif yapılması ve uzman fen bilirkişinden ayrı ayrı raporlar alınması nedeniyle bu davacılar tarafından talep edilen bölümlerin farklı bölümlermiş gibi değerlendirilmesi isabetli olmadığı gibi, bu bölümler yönünden davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleştiği yönündeki tanık beyanları da mahkemenin kabulüyle çelişmektedir. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için, mahkemece, çekişmeli taşınmazları ve çevreyi iyi bilen komşu köylerden seçilecek 3 kişilik yaşlı, yansız mahalli bilirkişi, uzman fen bilirkişisi, jeoloğ bilirkişi, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, fen bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz bölümlerini aynı kroki üzerinde gösterecek şekilde rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların ve çevresinin öncesinin mera olup olmadığı, taşınmazlar üzerinde davacılar ya da murislerinin zilyetliği varsa zilyetliğin ne zamandan beri, ne şekilde sürdürüldüğü, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi konularında tanık ve mahalli bilirkişilerden ayrıntılı, somut verilere dayalı bilgi alınmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların eğimi, toprak yapısı, bitki örtüsü, niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılabilecek taşınmazlardan olup olmadığı konularında, uzman jeolog bilirkişiden taşınmazın talep edilen bölümlerinin dere yatağı ya da taşkın sahası içinde kalıp kalmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacıların temyiz itirazları yukarıda iki bent halinde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18.06.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara