Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16052 Esas 2012/4099 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16052
Karar No: 2012/4099
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16052 Esas 2012/4099 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/16052 E.  ,  2012/4099 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.04.2010 gün ve 2010/1873-4766 sayılı bozma kararında “Mahkemece, çekişmeli parselin 4753 sayılı Yasa hükümlerine göre tevzii yoluyla oluştuğunu, bu tapu kaydı iptal edilmediği sürece bu tapu uygulanarak oluşan çekişmeli parselin tapu kaydını iptal edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, H.G.K"nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işleminin yok hükmünde olduğu, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y."nın 1023. (931.) maddesinde belirtilen iyi niyetle iktisap iddiasında bulunulamayacağı, Yasalarımızın, nasıl oluşursa oluşsun, yanlış ve yolsuz tescillere dayalı olarak tapu sicilinde yapılacak değişiklikleri öngören iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine verdiğinin (M.Y.- Md. 1025.(933) gözetilmediği,
    Hazinenin davasında aleyhlerine kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunduğu ancak bu kararın taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olduğu gerekçesine dayandığı, oysa; şimdi taşınmazın 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu nedenine dayandıklarını bildirdiğine göre dava nedenine göre kesin hükümün bulunup bulunmadığı dava nedenlerinin farklı olup olmadığının yöntemince saptanması gerektiği,
    Bu nedenle; Hazinenin davası doğrultusunda delilleri ile davalı gerçek kişinin savunma ve delilleri toplanıp araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonucu göre bir karar verilmesi, bu cümleden mahkemece, öncelikle çekişmeli parselin kadastro tespitine esas alınan tapu kaydı ile revizyon parsellerinin etrafını çeviren komşu parsellerin tespit tutanakları ile var ise dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları, taşınmazın bulunduğu yerde 1946 yılında yapılan orman kadastrosuna, 1981 yılında yapılan 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulamasına ve daha sonraki yıllarda yapılan 3302 sayılı Yasa döneminde yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin görevlendirme, işe başlama, çalışma ve sonuçların askı ilan tutanakları ile bu çalışmalarda üretilen orman kadastro haritası ve 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalar, maki uygulamasına ilişkin tutanak ve haritaları ayrı ayrı üzerine tarihleri yazılmak suretiyle, eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları getirtilip dosyasına eklenmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Çevre Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, kadastro tespitine esas alınan tapu kayıtları
    yeterince yaşlı bilirkişiler vasıtasıyla yöntemince uygulanmalı, yerel bilirkişi sözleri komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785, 5658 sayılı Yasalar ile 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/1 ve 2/2. maddesi karşısındaki durumu saptanması; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası
    ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri kroki düzenlettirilmesi; orman kadastrosuna ilişkin tüm tutanak ve haritalar 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesi gereğince orman kadasto haritası ve kadastro pafatası uygulanarak uygulanması, bilirkişi kuruluna çekişmeli taşınmazın 1948 yılında düzenlenen tahdit haritası, 1981 ve 1989 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde çalışmasından sonra oluşturulmuş haritalara göre konumunu gösteren bu haritalar ile irtibatlı ve ayrı renklerde işaretli, haritalar ile genel arazi kadastro paftasının ölçekleri özel aletlerle denkleştirilmek suretiyle en az yukarıda sayılan orman sınır noktalarını içerecek birleşik ve müşterek imzalı ölçekli kroki düzenlettirilmesi, kadastro tespitine esas alınan tapu kaydının 4753 sayılı Yasa hükümlerine yada diğer özel Yasa hükümlerine göre oluşup oluşmadığı, maki komisyonunun Yasalara ve yönetmelik hükümlerine uygun çalışıp çalışmadığı, dava nedenlerinin farklı olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle Hazine aleyhine kesin hüküm bulunup bulunmadığı hususları da değerendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonunda bu kez davanın KABULÜNE, çekişmeli ... köyü 48 sayılı parselin tapu kaydının iptaline ve Hazine adına ormandan 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca çıkarılan yerlerden olduğu belirtilerek tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasaya göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1980 yılında 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp 31.03.1981 tarihinde ilan edilen, itirazların incelenmesiyle komisyon çalışmaları da 14.06.1982 tarihinde ilan edilip, itirazsız yerlerde 31.03.1982, itirazlı yerlerde ise 14.06.1983 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 58 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1986 yılında yapılıp 22.05.1986 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve her hangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış olan ormanların kadastrosu ile 2896 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması, yine 58 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1987 yılında yapılıp 23.12.1988 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve her hangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış olan ormanların kadastrosu ile 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
    Kirişçiler köyünde 1963 yılında yapılıp 20.12.1978 ila 19.01.1979 tarihleri arasında ilan edilen genel kadastroda, 48 parsel sayılı 5300"m2 yüzölçümündeki taşınmaz Ağustos 1955 tarih ve 303 sıra numaralı tapu kaydı esas alınarak Nasuh Bayık adına tespit edilmiş, kadastro tespiti itirazsız kesinleşmekle tapuya kayıt edilmiş, 17.01.2005 tarihinde satı ile ..."a satılmıştır. Tapunun beyanlar hanesinde 2/B gereği Hazine adına oran sınırları dışına çıkarıldığı yazılmıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 20/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara