Esas No: 2011/16050
Karar No: 2012/4094
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16050 Esas 2012/4094 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişi 03.03.2010 günlü dilekçesiyle ... köyü 208 sayılı parselin kesinleşmiş 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, hak sahipleri tespit komisyonu tarafından bu taşınmazın 880 m2 sinde hak sahibi olarak belirlendiği, parselin kendi payına düşen bu bölümünü rayiç bedelini ödeyip, tapuyu almaya hak kazandığı, tapuda devir işleminin yapılmadığı, çekişmeli parselin davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ve adına tapuya tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre hak sahipleri belirlenerek rayiç bedeli tahsil edilen ancak, tapuda tescil işlemi yapılmayan taşınmazların tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1946 tarihli ilk orman kadastrosu ile 1980 yılında yapılıp, 10.04.1981 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 2896 sayılı yasa hükümlerine göre 1985 yılında yapılıp 28.10.1985, 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre 1988 yılında yapılıp 23.12.1988 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları vardır.
... köyünde 1978 yılında yapılan ve 02.06.1978 - 03.07.1978 tarihinde ilan edilen genel kadastroda ... köyü 208 sayılı parselin taşlık niteliğiyle Hazine adına tespitinin hükmen kesinleşmesinden sonra, bir kısım payı 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre satılmış, bu arada 880 payı davacıya satılmış, davacı satış bedelini ödemiş, işte davacı bu payın adına tescilini istemektedir.
Yörede 1998 yılında çalışmaya başlayan hak sahiplerini tespit komisyonunca 208 sayılı parsel toplam 566350 pay kabul edilerek 1880 payı Ali Akar"a satıldığı ve satış bedelinin 2000 yılında Or-köy Baş Mühendisliğine ödendiği, Orköy Batı Akdeniz Bölge Müdürlüğü Or-köy Baş Mühendisliği 2/B Satış Komisyonu Başkanlığının bu payların satın alanlar adına tescilinin istendiği ancak tescil edilmediği, ... köyü 208 sayılı parselin diğer paylarının bir kısmının dava dışı başka kişilere satıldığı ancak bir kısım payın Hazine üzerinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Çekişmeli parselin 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olup olmadığı yöntemince saptanmamıştır. Bu nedenle; 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre satışı yapılacak yerlerden olup olmadığı belirlenmemiştir. Şöyle ki, çekişmeli parselin hükmen taşlık ve çalılık niteliğiyle tapuya hükmen tescil edildiği ve tapu kaydının, 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre kulamın kadastrosu ile oluşturulmadığı bu nedenle, 2924 sayılı Orman Köylerinin Kalkındırılmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunun 2. maddesinin öngördüğü "Bu kanun 6831 sayılı Orman Kanunun 2. maddesi uyarınca Orman kadastro Komisyonları tarafından orman sınırları dışına çıkartılan" yerler kapsamına girmediği gibi,
... köyünde çalışan hak sahipleri tespit komisyonu, rayiç bedeli tespit komisyonu ve satış komisyonlarının aslında tapu kaydına göre ... köyü 208 sayılı parselin paylar halinde satışına ilişkin kararlarının infaz olanağı yoktur. Şöyle ki; paylı mülkiyette, paydaşların her biri taşınmazın tamamını payları oranında kullanmak hakkına sahip olduğuna göre, 2924 sayılı Yasa kapsamında olmayan ve satışa konu olmayan bölümünde, 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre satış yapılan kişilerce kendilerine satılan pay oranında taşınmaza malik olması söz konusu olacağından, dava bu haliyle kabul edilemez.
Yerel Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının kesinleşmesi halinde, davacıların ödedikleri satış bedelini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alma hakları bulunduğu gibi, dava nedeni ve mahkeme gerekçesine göre, 29.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 Sayılı Yasanın 8. Maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 4. maddesi hükmüne göre yapılacak kadastroda kullanıcı oldukları belirtilerek Hazine adına tespit ve tescilinin yapılmasından sonra yada mahkemenin bu ret kararının gerekçesi değiştirildiğinden yeniden açılacak bir davada kesin hüküm olmayacağından ... köyü 208 sayılı parselin satış bedelini geri almayan kişiler yönünden yeni bir davanın konusu olabilecektir.
Açıklanan hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/03/2012günü oybirliği ile karar verildi.