Esas No: 2011/15634
Karar No: 2012/4091
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15634 Esas 2012/4091 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1975 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Bağyurdu beldesi 3264 parsel sayılı 7500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kayıtlarına dayanılarak ..., ..., ... ve ..., adına tespit edilmiş olup Orman Yönetimi tarafından kadastro tespitine itiraz edilmiş ve mahkemece taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm 20. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiş olup, halen tapuda nitelik ve yüzölçümü haneleri boş bırakılmak suretiyle ..., ..., ... ve ...adlarına kayıtlıdır. Davacı Hazine, taşınmazın 45-55 yaşlı kızılçam ağaçları ile kaplı eylemli orman niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüyle, 3264 parselin tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ..., ...(...) ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1953 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 18.06.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki: çekişmeli taşınmaz yörede 1975 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tapu kayıtlarına dayanılarak ..., ..., ... ve ... adına tespit edilmiş olup, Orman Yönetimi tarafından kadastro tespitine itiraz edilmiş ve mahkemece taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığından davanın reddine karar verilmiş; bu hüküm onanarak kesinleşmiştir . Ancak, Kemalpaşa Kadastro Mahkemesinin 1993/28 - 2002/14 sayılı dava dosyasında çekişmeli 3264 parselin yörede 1953 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 18.06.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına göre, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalıp kalmadığına yönelik olarak inceleme yapılmış ve taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığı tespit edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmazın öncesinin memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planında da ne şekilde gösterildiği, öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı konusunda her hangi bir inceleme yapılmamıştır.
Temyize konu dava dosyasında da bu şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi ... ve ... tararfından verilen 13.4.2011 tarihli dilekçede davalı ... (...)"nin öldüğü bildirilerek veraset ilamı ile mirasçılarına ait adresler bildirildiği halde davalı ... ( ...) mirasçılarına karar tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece, dayanak 06.04.1953 tarih 28 nolu ve 29.06.1957 tarih 70 nolu tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri ile bu tapu kayıtlarının dava dışı başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılarak, revizyon görmüş ise tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, 06.04.1953 tarih 28 nolu tapu kaydı 2510 sayılı Yasa hükümlerine göre verilmiş olduğundan eğer varsa krokisi ,hazineye ait 29.06.1957 tarih 70 nolu tapu yeniden tescil ile oluştuğundan varsa bu tapunun tescil krokisi, komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dayanak tapu kayıtları ve varsa krokileri mahalli bilirkişiler eliyle mahallinde uygulanmalı, çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli,ziraatçı bilirkişi tarafından taşınmazın fiili durumu belirlenmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ..., ... ( ...) ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 19/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.