Esas No: 2013/24305
Karar No: 2013/25808
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/24305 Esas 2013/25808 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, maliki bulunduğu ... İli,..... İlçesi, Baraj Mahallesi 30.Sokak No: 28 adresindeki 372 m2"lik tapu tahsisli arsasını 80 m2"lik daire karşılığında .... ... Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında davalıya devrettiğini, enkaz ve ağaç bedellerinin hesaplandığını, payının 80 m2"lik daire için gerekli olan 400 m2"den az olduğu için eksik bedelin ödenecek bedelden mahsup edildiğini, yapı ve ağaçların Bayındırlık Bakanlığınca yayınlanan birim fiyatları üzerinden gerçek bedelinin tespiti ile eksik ödenen meblağın davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek şimdilik bakiye 6.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı bu davada, davalı ile yaptığı sözleşme uyarınca kendisine ait bina ve müştemilatların davalıya bedeli karşılığında devri sonucu eksik ödeme yapıldığını, taşınmazların değerinin eksik belirlendiğini belirterek bakiye bedelin davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacıya ait yapının bulunduğu taşınmazın, tapuda davacı adına kaydının bulunmaması, davacı adına tapu tahsis belgesinin bulunması nedeniyle binanın kıymet taktiri raporunda belirlenen bedelinin tamamının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı ile davalı arasında davacının arsasının davalıya devrine ilişkin sözleşme özel hukuk hükümlerine göre geçerli bir sözleşmedir.
Bu sözleşme ile belirlenen bina ve müştemilatların analiz raporları taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin eki hükmünde olup taraflar arasında ihtilaf konusu da yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının talep edebileceği alacak miktarının, davacının ve davalının söz konusu analiz raporunu benimsemiş olduğu kabul edilerek, kendisine yapılan kısmi ödemenin dışında kalan ve ödenmeyen bakiye bedel olduğu gözetilmek suretiyle hasıl olacak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.