Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1461 Esas 2012/5321 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1461
Karar No: 2012/5321
Karar Tarihi: 14.06.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1461 Esas 2012/5321 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/1461 E.  ,  2012/5321 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 102 ada 1, 105 ada 36, 106 ada 34 parsel sayılı 6327914.75, 2565305.60 ve 2359584.66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, mera olarak sınırlandırılmış, 104 ada 36 parsel sayılı 23590.59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 113 ada 17 parsel sayılı 201082.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz eşit paylarla ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., Görentaş Köy Tüzel Kişiliğini hasım göstermek sureti ile taşınmazların kendisine ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazın ... İlçesi, Abalı Köyü 420 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine, dava konusu olmayan 102 ada 1, 104 ada 36, 105 ada 36, 106 ada 34 ve 113 ada 17 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanak asıllarının Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacının 08.10.2008 tarihli, dava dilekçesini açıklar nitelikteki dilekçesinde davaya konu parselleri göstermiş olup bu parsellerin ayrı ayrı adada farklı parseller olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan her iki keşif tutanağından tek bir taşınmazın başına gidildiği, davacının davanın konusu olarak gösterdiği yerin 420 parsel olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacının yukarıda sözü edilen dilekçede yer alan parsellerden hangisinin keşif sırasında gösterilen parsel olduğu fen bilirkişisi tarafından belirtilmediği gibi, dilekçede belirtilen diğer parseller hakkındaki davasından vazgeçmiş olup olmadığı da açıkça belirlenmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece taşınmazların başında yeniden keşif yapılarak dava konusu edilen taşınmazların sınırları tek tek gezilerek belirlenmeli, dava konusu olduğu belirlenen taşınmazlar yönünden taraf koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara