Esas No: 2013/23200
Karar No: 2013/25793
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/23200 Esas 2013/25793 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca davalıya hizmet verdiğini,sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek 10.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş,ıslah ile talebini 384.228,86 TL ne yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davanın dava dilekçesinde 10.000,00 TL.nin tahsilini istemiş,07.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 384.228,86 TL.ye çıkarmış, mahkemece talep edilen tüm alacak miktarına 02.05.2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.Borçlar Kanunun 101/1 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117) maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.Muaccel hale gelmiş bir 2013/23200-25793
borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir.Dava konusu olayda davacı,kendi hak edişlerinden kesilen dava konusu miktarların ödenmesi için dava tarihinden önce 07.04.2011 tarihinde verdiği dilekçe ile hakedişlerinden haksız olarak kesinti yapıldığını belirterek 363.603,22 TL.nin ödenmesini istemiştir.Bu itibarla hüküm altına alınan miktarın 363.603,22 TL.sine 02.05.2011 tarihinden,10.000,00 TL.sine dava tarihinden,kalan miktarına ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması zorunludur.Mahkemece,bu husus gözardı edilerek alacağın tamamına 02.05.2011 tarihinden itibaren faiz uygulanması usul ve yasaya aykırıdır.Bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının iki numaralı bendinin bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen (384.228,86 TL alacağın; 363.603,22 TL.sinin 02.05.2011 tarihinden,10.000,00 TL.sinin dava tarihinden,bakiye 10.625,86 TL.sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline) söz ve rakamlarının yazılmasına,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.