Esas No: 2011/16376
Karar No: 2012/4037
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16376 Esas 2012/4037 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespit tutanağında kayıt düzeltme davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... mahallesi 567 ada 7 nolu 1203,76 m2 yüzölçümlü parsel, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, tutanağının beyanlar hanesine kullanıcısının, Abdullah oğlu ... olduğu yazılmıştır. Davacı ... oğlu ... tespite konu yapılan parselin tutanağının beyanlar hanesinde baba adının yanlış yazıldığını iddia ederek, baba adının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının baba adının maddi hata sonucu tutanağa yanlış yazıldığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulü ile dava konusu 567 ada 7 nolu parselin tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine, kullanıcının ... oğlu ... olduğunun şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespit tutanağında kayıt düzeltmeye ilişkindir.
Kural olarak kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, tutanağın beyanlar hanesinde adına zilyetlik şerhi verilen kişi tarafından, beyanlar hanesindeki baba adının düzeltilmesi talebi ile açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre, husumetin tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak, davacı, dava dilekçesinde tapu sicil müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediği tarafın Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu belirgin olup yargılama sırasında ..., Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olduğundan ve ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun, mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı yana olanak sağlanması gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır (HGK.2010/7-70-86 sayılı kararı).
Kabule göre de, kadastro mahkemesinin görevi dava konusu taşınmaz hakkında sicil oluşturmak olduğu halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek itiraz konusu taşınmaz hakkında taşınmazın 2/B vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmemiş olması da, usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.